3 Ağustos 2022 Çarşamba

Larva Beslenmesi Üzerine


Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; BSF larvalarının beslenmesinde diğer hayvan stoklarındakine benzer prensipler geçerlidir. Larvaların genetiği, atık miktarı, beslenme sıklığı, atığın besin değeri, larva yoğunluğu, ortam koşulları, atık nem oranı, atık lignin içeriği, karbonhidrat/protein oranı, kimyasal kontaminasyonlar, pH gibi pek çok parametre larva verimini etkilemektedir. Gözden kaçırılmaması gerek nokta bu endüstrinin halen emekleme aşamasında olduğu literatürde yapılan laboratuar ölçeğindeki sonuçların endüstriyel ölçeğe geçildiğinde farklı sonuçlar verebileceğidir. Okumaları yaparken bu noktanın önemine dikkat çekiyor, hem saha deneyiminin hem de teorik bilginin birlikte bir değer taşıdığını söylüyorum. Literatürde 0.2 gr larva final ağırlığı ortalama olarak veriliyor. 0,18 ve üzeri makul ağrılıklar. Çok iyi beslendiğinde 0,6 gr gibi devasa boyutada gelebilir.(tecrübeyle sabit)

Larva beslemesinde temel amaç

En az kısa sürede, en büyük, en az miktarda atık kullanarak, gıda güvenliğine uygun standart besin degerlerine sahip bir larva elde etmektir. 

Larva beslenmesinde kullanılacak atık için temel prensipler, ,

Ulaşılabilir, temiz, besleyici, mevzuata uygun, ekonomik, verimli olmalıdır


Tek tip atığın verimli larva yetiştirilmesinde kullanıldığı atık tipleri genellikle ekonomik değere sahiptir ya da ulaşılması zordur ya da temiz olmadığı için riskli ve mevzuata uygun değildir(Orneğin fermente arpa bira fabrikası atığı olarak bolca temin edilebilir ancak ekonomik değildir, tavuk gübresi rahatlıkla bolca bulunabilir ekonomiktir ama güvenli değildir). 

Bu durumda her üreticinin kendi larva diyetini oluşturması gerekmektedir. Bunu araştırırken atık nem içeriği pek çok açıdan önemlidir.  Yüksek nem oranına sahip atıklar taşıma maliyeti, besin değeri, meyve sineği/karasinek populasyonunu artırması gibi olumsuzluklar taşır. Bu nedenle onu kıvam artırıcı, besleyici görece ucuz, besin dengesine uygun başka bir atıkla karıştırmak gerekir. 

BSF larvaları yüksek nem oranına sahip atıklar içerinde yetiştirilmeye toleranslıdır, ancak bu atıklardan larvaları ayrıştırmak maliyetleri artırır. Larvalar beslendikten sonra kalan rezidünün kıvamı finalde yuzde 60 civarına düşmelidir. Atığın kuru madde oranının yüksek olması toplam besin değeri açısından gözönünde bulundurulmalıdır. Örneğin bazı kanatlı üreticileri çuvalla ekmek alırlar ve bir çuval bayat ekmeğe verdikleri bedeli ticari yemle karşılaştırarak tasarruf ettiklerini düşünürler. oysa bayat ekmek nem oranı en iyi ihtimalle yuzde 50 civarındadır, kıyaslama yaparken tavuk yeminin en fazla yüzde 10 nemli olduğunu düşünmelidir. Sandıkları kadar tasarruf etmezler aslında. Aynı şekilde %85 civarında nem oranına sahip sebze meyve atıklarının taşınması, işlenmesi, elenmesi sırasında karşılaşılacak güçlükler ve iş gücü ihtiyacı düşünülmelidir. 

Ben uygun diyet arayışlarımı sürdürüyorum. Şimdiye kadar edindiğim izlenim sebze meyve atıklarının kuru madde oranı yüksek başka bir atıkla örneğin unlu mamullerle karıştırılmasının iyi sonuç verdiği şeklinde. Larva beslerken atıkların bir hafta anaerobik ortamda laktobasillerle fermentasyonu tüketimlerini çok artırıyor, Bu esnada seviye verdiği için bir miktar susuzlaştırma yapmak da mümkün oluyor. İnce talaş ya da bayat ekmekle nemi alınarak kıvam vermek mümkün. Optimum nem oranı yuzde 65-75 olmalı. Öncelikle 300 gr tavuk yemini 700 gr su ile karıştırarak elde ettğiniz kıvamı görün ve bu kıvamı tutturmaya çalışın. Size oldukça sulu gelebilir ama yaz aylarındaki buharlaşma ve ortamda açığa çıkan kimyasal ısınedeniyle beslenme sonunda elenebilir hale gelir. 

Fermentasyon sonrası atıklar oldukça yumuşar, matkap ucuna takılan basit bir boya karıştırıcı ile muamele edin.  İnce talaş ya da unlu mamullerle kıvam verin. Larvalar afiyetle tüketecektir. İnce talaş aynı zamanda C/N oranını istenilen 15-30 civarına çekmeye böylece kalan rezidünün kompost niteliğinin artmasına da  katkıda bulunacaktır.

Bu yazı Utku beyin yaptığı bir yorumda sorduğu değerli sorularına cevap niteliğinde oldu. Beni teşvik ettiği için kendisine teşekkür ederim

30 Mayıs 2022 Pazartesi

Uzun Bir Aradan Sonra...

 Uzun bir aradan sonra geçen zaman içerisindeki gelişmeleri paylaşmak istiyorum. Oldukça hareketli bir süreç yaşandı ve bu gecikmenin en önemli nedeni de bu durum.

Sürdürülebilir Gıda Üretiminde Böcek Biyoteknolojisi Derneği kuruldu. Bu sayede hem üyeler arası etkileşimi artırmak hem de resmi otoritelerle kurumsal bir ilişki kurmak amaçlandı. Konunun akademik tarafını atlamadan Dernek çalışmalarını yürütüyoruz ve katılımcıları bekliyoruz. Dernek web sitesi adresi aşağıda.

www.tibaf.org

İzmir Güzelbahçe Çamlı Köyünde, Çamlı Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kampüsünden kiralayarak yürütülen çalışmalar genişledi. Hem üretim kapasitesi arttı, hem de yağ, larva unu, sabun gibi yan ürünler konusunda büyük ilerlemeler kaydedildi. Bu konuda yol arkadaşım Hasan Doğan’ın katkıları büyük. İzmire geldi ve beraber çalışıyoruz.

Yetiştiricilik konusunda “saygın” bir tarım gönüllüsünün tarafıma yaptığı insafsız “şebeke” ithamı nedeni ile canım çok sıkıldı ve ücretli eğitim programını kaldırdım. Aşk olsun!, ne diyeyim. Her zaman dediğim gibi telefonum, email adresim üzerinden bana ulaşarak her konuda bilgi alabilirsiniz. Formal bir eğitim artık yok ama sürekli bir destek amatör üreticilere karşılıksız olarak verilmeye devam edecek.

Yıllar öncesinden haberdar edilen kara günler artık kapımızda. Yem maliyetleri olağanüstü artmış durumda, üstelik bu günler daha iyi günlerimiz. Alternatif yem kaynaklarının geliştirilmesinin önemi katlanarak artıyor ve yakıcı hale geliyor. Tarım Bakanlığı bürokrasisi hala bir irade geliştirmiş değil. Fiili durum ise, BSF üreticileri yetiştiriciliğe devam ediyor ve Bakanlığın bu konuda bir düzenlemesi hala yok.

Bu yıl başında BSF larva yağından kozmetik ürünler geliştirilmesi konusunda bir TUBİTAK fonu aldık. HIBIOTEK isimli bir biyoteknoloji şirketi kuruldu. Sağlanan fon aracılığı ile tam ve kısmen yağsızlaştırılmış larva unu elde edildi. Ekstrakte edilen yağdan, rafinasyon sonrası elde edilen etken maddeler kullanılarak kozmetik prototip ürünler geliştirildi. Bunlar başlangıç olarak cilt temizleyici ve nemlendirici. Kullanıma sunulmadı elbette, bazı güvenlik ve etkenlik testlerinin tamamlanması gerekiyor.

Sinek üretim ünitesinde modüler tasarım konusunda Hasan önemli iyileştirmeler yaptı. Hala revizyon gerektiren noktalar var. Son halini verdiğimizde buradan paylaşacağız.

Üniversiteyi yeni bitiren bazı arkadaşlar gelip birkaç hafta tesiste deneyim kazanmak istiyor. Elbette kapım açık. Ama bazı prensipler konusunda hem fikir olmamız gerekiyor. 

Birincisi tesisin kapılarının açılması ve deneyimin paylaşılmasının kıymetinin bilinmesini istiyorum. Gelecek arkadaşlar tesiste misafir olmayacaklar, benim yaptığım gibi her türlü işe yardım edecekler. Kendilerinin belirleyecekleri ama mutlaka uyacakları bir mesaileri olacak. Birlikte karar vereceğimiz konuları okuyacaklar, denemeler tasarlayacaklar ve bunları paylaşacaklar. Adına staj diyelim, bunun süresi arkadan gelecek arkadaşlara yer verilebilmesi açısından çok uzun olmayacak. Aynı anda 2 stajer kabul edebiliyoruz şimdilik. Doktora ve yüksek lisans öğrencilerinden tez konularını bu alanda belirleyeceklere de olanaklarımızı ve deneyimlerimizi paylaşacağımızı söylemek isterim. Gelecek arkadaşlardan öğrenmek kadar, öğretmelerini de bekliyoruz. Son olarak bu arkadaşların bu dönemde deneyimlediklerini yazdıkları bir sonuç belgesi istiyoruz. Siteye koyacağım.

BSF üretimi artan enerji ve işgücü maliyetleri nedeni ile hala alternatiflerinin çok üzerinde. Yem konusunda yaşanan derin kriz organik atıkların merdivenaltı yem üreticileri tarafından hammadde olarak kullanılıp piyasaya sunulması nedeniyle kıymete binmiş durumda. Ekonomik değeri daha düşük ya da olmayan organik atık fraksiyonlarına yönelmek şart. Bu konuda larva diyeti çalışmaları büyük önem taşıyor. Tesiste bu konuda da çalışıyoruz ve yerel, ekonomik değeri olmayan atıklarla beslenen larvaların besin değerlerini ve üretim verimliliğini deniyoruz. Her larva diyeti denemesini yapmak bunların analizi hem işgücü ve analiz maliyeti getiriyor. Bu nedenle kaynak buldukça ilerliyoruz. 

Sürdürülebilir hammadde ihtiyacı nedeni ile yüksek çevre etkisi yaratan hammaddelerin bıraktıkları karbon ve su ayakizi nedeni ile vergilendirilmesine başlandı. Giderek yaygınlaşacak. Bu durum hammadde fiyatlarını yükseltmekle beraber böcek proteininin rekabet gücünü artıracak bir gelişme. Kağıt üzerinde yapılan maliyet hesaplarının içerisine henüz katılmamakla beraber çok yakında bu nedenle konvansiyonel hammadde fiyatlarında bir artış dalgası daha ortaya çıkacak.

Böcek endüstirisinin, olduğundan daha kısa sürede bir ekonomik getiri yaratacağı konusunun balonlaştırıldığını düşünüyorum. Yurtdışında ardı ardına açılan ve büyük fonlar toplayan şirketlerin bilançoları, üretim maliyetleri şeffaf değil. Bu konuda yapılan anketlerde firmaların büyük kısmı sorulara cevap vermiyorlar. Kişisel görüşüm büyük ölçekli bu işletmelerin ya da startup girişimlerin yatırım fonları tarafından bir finans aracı haline getirilerek gerçek değerinin üzerinde parlatıldığı yönünde. 

Üretim maliyetlerini düşürecek model, tasarım ve işbirliklerine ihtiyaç var. Öte yandan larvalardan yem dışında katma değeri yüksek yan ürünler geliştirerek üretim maliyetlerini düşürmek akıllıca bir yaklaşım gibi görünüyor. Küçük tavuk ve balık üreticilerinin larva yetiştiriciliği konusunda başlangıç yatırımını yapmak ve sonrasında işgücü ihtiyacını karşılamak konusunda hevesli olmadıklarını gözlemliyorum. İşi bırakmayı tercih ediyorlar. Bu nedenle iyi eğitim almış, finansal dayanıklılığı yüksek, beyaz yakalı küçük üreticilerin önplana çıkmasına ihtiyaç var. 

Migros ile birlikte yürüttüğümüz küçük üreticileri destekleyen proje devam ediyor. Bu projeye İzmir Büyükşehir Belediyesi de destek veriyor. Yavaş ama anlamlı katkılarda bulunuyorlar. Her tıkanıklık yaşandığında ulaşabiliyorum. Bu açıdan her türlü takdiri hak ediyor. Ön yargılarımdan kısmen kurtuldum ve belediyelerin bu alanda hala önemli bir aktör olarak yer alacağına olan inancım arttı. 

Dernek web sitesinde kaynaklar başlığı altında bazı Türkçeleştirilmiş kitapçıklar göreceksiniz. Türkçe kaynak açısından oldukça doyurucu içeriklere sahip. Teorik altyapının oluşturulmasında duyulan ihtiyacı büyük oranda karşılıyor. Ben ve Hasan her zaman uygulama sırasında yanınızdayız. Her deneme başarılı ya da başarısız büyük değere sahip. Hep birlikte bu süreci, hem kendi hayatımıza anlam katmak, hem de çevre yararı boyutunu gözeterek ilerleyeceğiz. 



12 Aralık 2021 Pazar

Kısa... Kısa...

Geçtiğimiz günlerde TİSK tarafından düzenlenen yarışmada Sürdürülebilirlik ve Çevre kategorisinde projemiz birinci oldu. 


Habertürk programında konu hakkında bilgi verme fırsatı buldum. 


Antalya İl Tarım Müdürlüğünün eğitim programında BSF yetiştiriciliğine yer verildi. Konuyu ayrıntılı olarak paylaşma olacağı oldu. 


Tüm bunlar farkındalığının artmasına önemli katkılar sağladı. Artık BSF projesinden bahsettiğimizde zihin sinir bir proje olarak bakılmayacağını umuyorum.


Artan yem fiyatları nedeni ile üreticiler kırılıyor. Gıda fiyatlarındaki büyük bir artış yaşanıyor ama korkarım bu günler iyi günlerimiz. Bardağın az ama dolu kısmından bakacak olursa bu durum BSF nin değerini artırıyor. Çevre duyarlılığı ile birleştiğinde popülaritesine katkıda bulunuyor.



Bir aksilik olmaz ise önümüzdeki  bir kaç gün içerisinde Sürdürülebilir Gıda Üretiminde Böcek Biyoteknolojisi Derneğini kurmuş olacağız. İlgililerle Kurumsal bir kimlikle konuştuğumuzda daha fazla ciddiye alınacağımızı umuyorum.  Derneğin kurumsal web sitesinin kurulması konusunda yardıma ihtiyacımız var.



BSF konusunda yayınlanan makale sayısında ve endüstride önemli gelişmeler yaşanıyor. Avrupa Birliği ormansızlaştırılarak üretilen  soya ithalatına yasaklama getirmeye hazırlanıyor. Tavuk üretiminde antibiyotik kullanımına sınırlamalar getiriliyor. Bu durum hayvan immün sistemini destekleyen BSF gibi yem hammaddelerinin değerini artırıyor



BSF rezidüsünün bitki sağlığı ve gelişimi üzerine yapılan çalışmalarda alınan sonuçlar çok etkileyici. Bazı bitki türlerinde(Örneğin yulaf)verimde yüzde 30 civarında artış olduğunu söyleyen çalışmalar var. Konu çok popüler. Ziraat mühendisi, lisans yada doktora öğrencilerinin çalışma ve tez konusu olarak bu alanı tercih etmelerini şiddetle öneririm. 


BSF rezidüsü ya da gübresi artık ne diyeceksek amazonda satılıyor. Yani perakende bir ürün olarak raflarda yerini aldı. yarım kilogramı 15 dolar gibi larva fiyatını bile geçmiş durumda. Alan olur mu bilmiyorum ama bilimsel çalışmalar benzer sonuçlar bulacak olursa solucan gübresinin çok üzerinde bir fiyatla satılacağından şüphem yok.  Bazı üstünlükleri de var aslında. Enzim, kitin gibi bitki büyüme faktörlerini içeriyor. Azot Potasyum miktarı çok tatminkar ve kompostlanma süresi çok daha kısa. BSF üreticileri açısından sürpriz bir gelir kaynağı sağlayan bir yan ürün olacak gibi görünüyor.   

12 Eylül 2021 Pazar

Gelişmeler


Dünyadan..

Geçtiğimiz günlerde iki önemli gelişme yaşandı. Birincisi Avrupa Birliği BSF larvalarının balık yemi olarak kullanımı dışında tavuk ve domuz yemi olarak kullanımına da izin verdi. Zaten beklenen bu gelişme henüz çok küçük olan böcek yemi pazarı açısından büyük önem taşıyor. Bir süredir yeni endüstriyel işletmeler açılmaya devam ederken mevcut olanlar da kapasite artımına gidiliyordu. Yıllık 10.000 ton civarında olan BSFL üretiminin 2030 yılında 500 bin ton olacağı öngörülmekte. Yine 2030 için beklenen market büyüklüğü 2.4 milyar dolar. Böcek endüstrisinde beklenen bu büyüme oranı çok çarpıcı. Uluslararası market raporlarına göre soya ve balık unu fiyatlarında ılımlı bir artış öngörülmekle beraber Avrupa Birliğinin ormansızlaştırma yoluyla elde edilen soya ve vahşi avlanmayla elde edilen balık ununun ithalatına getirmeyi düşündüğü engeller fiyatları artırabilir. Her sektörde sürdürülebilir olmayan ürün ve hammadde pazarı erirken geri dönüştürülebilen, çevre hasarı düşük, sürdürülebilir olanların pazarı artıyor. Bu perspektiften bakıldığında böcek yetiştiriciliğinin geleceği ticari olarak çok parlak görünüyor.

Diğer önemli gelişme Avrupa Birliğinin un kurdunun insan gıdası olarak kullanımına izin vermesi. Bu durum gıda kodeksinde böceklerin yer alması anlamına geliyor ve dünyanın en büyük endüstrisi olan gıda pazarının böcekler için de açılması demek. Gıda güvenliği araştırma ve testlerinden geçen un kurduna, yakın bir gelecekte BSF dahil endüstriyel ölçekte üretilebilecek diğer türlerin de eklenebileceğini gösteriyor.

Eylül ayı itibari ile BSF konusunda yapılmış akademik yayınların sayısı 2020 yılını geçmiş durumda. Son çalışmalarda elde edilen sonuçlar tavuk, domuz ve balık yem rasyonlarına eklenen BSFL fraksiyonunun ikame ettiği balık ve soya ile en az eşdeğer olduğu yönünde. Civciv yemi olarak ve farklı gelişim evrelerinde bazı balık türlerinde ise hem gelişim hem mortalite açısından avantajlı olduğuna dair çalışmalar yayınlandı. Larva diyeti, BSF genetiği üzerine yapılan çalışmalar devam ediyor.

Ülkemizden…

Dünyada böcek yetiştiriciliğinin yıldız parlarken ülkemizde bu anlamda nerede ise yaprak kıpırdamıyor. Ülkemizden çıkmış uluslararası bir yayın gözüme çarpmadı. Ama bir şekilde haberdar olduğum diyet çalışmaları ve su ürünleri üzerine araştırmalar olduğunu biliyorum. Umarım yayınlanmaya değer sonuçlar çıkar. Öte yandan BSFL'nin yem olarak kullanımı konusunda araştırma motivasyonu olduğunu varsaysak bile ortada kayda değer üretim yapan bir tesis bulunmuyor. Özel sektörden bazılarının benimle kurduğu temaslardan elde ettiğim izlenim konu ile ilgili heyecan dışında gerçekçi ölçüde bir kaynak ayırmayı düşünen ve rasyonel bir beklenti içinde olana rastlamadım. Korkarım hikaye yine uluslararası büyük oyuncuların ülkemizin iklim ve kaynaklarını kullanarak kazanacağı bir sona evrilmek üzere.  Risk almadan, yeterli kaynak ayırmadan ve insana yatırım yapmayı öğrenememiş kapitalist kültürümüzden ümitli değilim. Umarım ben yanılırım. Yasal düzenlemeler konusunda dünya  hızla ilerlerken ülkemizde hala bir hareket olmadığı gibi, girişimci adaylarının izin taleplerine gönül rahatlığı ile olumsuz yanıt vermeyi sürdürüyorlar.

Ülkemizde bir başka ilginç süreç organik atık konusunda yaşanıyor. Dünyada insan gıdası atıklarının doğrudan hayvan yemi olarak kullanımı konusunda uygulamalar oldukça yeni iken ülkemizde işlenmiş gıda atıklarının yem olarak kullanımı konunda büyük bir "atılım" içindeyiz. Bsf larvası yemi olarak kullanımına izin verilmeyen atıklar doğrudan hayvan yemi olarak rahatlıkla kullanılıyor. Bu hayvanlarin etini bizim yememize reva görmelerine şasırmak gerekmiyor elbette ama, et ihracatı yapan firmalar da kullanmaya başlar ve yeni bir skandala imza atarsak da şaşırmayacağım. Gıda fabrikalarının atıklarını toplayan geri dönüşüm firmaları, çikolata, mayonez, hazır çorba, bulyon allah ne verdiyse bir rasyon hazırlayarak yem maliyetleri altında ezilen çaresiz hayvan yetiştiricilerine satıyor. Bu alandaki pazar o kadar büyümüş durumdaki semt pazarlarındaki çürümüş organik atıklardan tutun, market zincirlerinin sebze meyve reyon atıklarına kadar bir piyasası oluşmuş durumda. Gerek geri dönüşüm firmalarının ya da aracı kurumların ürünlerinin yem olarak piyasaya sürdüğü bu atıkların maliyeti, gerekse pazar ya da hal atıkları ve biyogaz tesislerinin biyokütle talebi endüstriyel ölçekte üretim tesisi kurmanın önündeki en büyük engel. Bu substandart yemi kullanmak zorunda kalan hayvan yetiştiricilerinin artan talebi nedeni ile atık bulmak tavuk ve büyük baş gübresi dışında çok zor ya da maliyetli hale geliyor. Örneğin kuru madde hesabı yaptığınızda bayat ekmeğin kg fiyatı tavuk yemine yetişmiş durumda.

Yüksek kalitede ve dönüşüm oranında böcek yetiştiriciliğinde kullanılması gereken bu atıkların doğrudan yem olarak kullanılmasının yaratabileceği sağlık sorunlarını konunun uzmanları belki daha iyi yorumlayacaklardır. Ama ülkemizde atık bulmak böcek yetiştirici adayları açısından önemli bir sorun ve erişilebilir düşük maliyetli atık kaynağı temin etmek ilk işleri olmalı.

Eylül ayı sonu itibari ile finalize edeceğimiz “başka bir yaşam mümkün” projesinin verilerini buradan paylaşacağım. Ama bu uygulama BSF yetiştiricileri için yukarıdaki erişilebilir, düşük maliyetli atık sorunun şimdilik belki de tek ilacı gibi görünüyor.

Son olarak BSFL yan ürünlerinin(kitin, kitosan, yağ vb) artan kullanım alanları konusunun önemini vurgulamak istiyorum. Belki bir sonraki yazım bununla ilgili olacak. Bu konu, hala üretim maliyetleri, alternatiflerinin üzerinde olan BSF tesislerinin finansal olarak da sürdürülebilir bir işletme haline gelmesinin önünü açabilir.


1 Ağustos 2021 Pazar

Girişimci adayları için Black Soldier Fly uretimi Eğitimi

 

Son günlerde BSF uretimi konusunda eğitim talepleri geliyordu. Girişimci adayları bu alanda teorik ve pratik eğitim eksikliği olduğunu ilettiler. Bu çerçevede bir program hazırladık. Ticari bir girişim hevesi içinde olanlar dışında aile tipi isletmelere  karşılıksız desteğimiz sürecek. 

Black Soldier Fly Yetiştiriciliği 


- Biyolojisi

- Atık yönetimi

- Yumurta ve larva besleme uniteleri

- İşleyiş

- Ölçeklendirme ve ihtiyaçlar

- Eleme, kurutma

- Hasat, hesaplamalar, yem rasyonları

- Kurulum örnekleri, teknik cizimler

- Girdiler ve çıktılar 


Eğitim 6 saat zoom üzerinden teorik ve bir tam gün tesis ziyareti ile yerinde uygulamalar şeklinde olacaktır.

Eğiticiler:

Tamer Çalıkoğlu

Gökhan Arel

Hasan Doğan

Ķürşat Bülbül

 

Gruplar  iki kişiliktir. 15 gün icerisinde teorik eğitim tamamlanacaktir. Tesis ziyareti tarihi birlikte belirlenecektir. 

3 kurs dönemi sonunda program kapatılacaktır.

Girişimci adaylarına  sonrasında telefonla ve email ile destek hizmeti devam edecektir. 

Eğitim almak isteyen arkadaşlarımız ile beklentilerini tartışacağımız görüşme için 5052285579 dan beni arayabilirler. 

Etkinlik ücreti kişi başı 2500 liradır. 

Elde edilen gelir ARGE calışmalarına ve tesis aracılığı ile yürütülen yerel sosyal fayda projelerine harcanmaktadır. 


Yer: Çamlı köyü Güzelbahçe İzmir

Kayıt ve iletişim: Tamer Çalıkoğlu

05052385579

tamercalikoglu@gmail.com




14 Temmuz 2021 Çarşamba

Pilot projemize 3-4 küçük ölçekli tavuk ya da tavuk yumurtası üreticisini daha dahil edeceğiz

Yürüyen projemize  3 veya 4 üreticİ daha dahil edeceğiz. Bildiğiniz gibi tavuk veya tavuk yumurtası üreticileri bizim gönderdiğimiz bebek larvaları Migros dan aldıkları sebze meyve atıkları ile besleyip tavuklarına yem olarak canlı şekilde veriyorlar. Şimdiye kadar edindiğimiz deneyimler ışığında, projemize 3-4 yeni tavuk üreticisi daha katmak istiyoruz ancak katılmak isteyenlerin aşağıdaki özellikleri taşımalarını çok önemsiyoruz.
1- Aile tipi işletme olmalı. İşgücünün önemli bir kısmını kendi karşılayabilmeli.
2- Maliyetlerini düşürmek için motivasyonu olmalı. Tavuk ya da yumurta üretimi aile bütçesinin önemli bir kalemi olmalı. Tuzu kuru üreticiler fazladan zahmete girmek istemiyorlar. Haklılar
3- En yakındaki Migros mağazasından düzenli olarak atık alabileceği bir araç sahibi olmalı.
4-Günde birkaç saatini larva beslemesine ayırabilmeli, istendiğinde süreci resim ya da video ile dokumante edebilmeli
5-Tavuk stoklarına göre değişmekle birlikte larvaları besleyecegi en az 15 adet (60x40) kasa ve atık stoklayabilecegi bidonu alabilecek kadar bir bütce ayırabilmeli. Kendi daha makul bir çözüm üretebilir elbette.
6-Katılmak isteyenlere bir saat kadar telefonla eğitim verilecek. İhtiyacına göre larvaları kargodan adres ödemeli olarak alacaklar. 
Projenin başarısı ekibin doğru üreticilerden kurulmasından geçiyor. Bu pilot çalışma başarılı olursa yaygınlaşması mümkün olabilecek. Katılmak isteyenler beni arayabilirler (05052385579)

Güncelleme: 1 Ağustos 2021 itibari ile pilot projeye üretici kabulu tamamlandı. 15 Eylül tarihi itibari ile finalize edeceğimiz projenin sonuç raporu ile birlikte uygulamanın 2  fazı olan yaygınlaştırılması sürecini tartışmaya açacağız. 

4 Temmuz 2021 Pazar

Başka Türlü Bir Besleme Mümkün..

Bir süredir yazılara ara vermiştim. Dağıtık bir üretim modeli başlıklı yazıda söz ettiğim projenin başlamasını ve olgunlaşmasını bekliyordum. Tavuk üreticilerinin, özellikle de artan yem maliyetlerini ürünlerine yansıtamayan butik ya da aile tipi işletmelerinin bir süredir yetiştiriciliği bıraktığını gözlemliyordum. Bir pilot proje ile bu üreticlere bir çözüm üretebilir, üzerlerindeki maliyet baskısını hafifletebilir miyiz görmek istedik. Yazımda, halen devam eden bu proje ve gelişmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum ve katkılarınızla geliştirilebileceğine ve yaygınlaştırılabileceğine inanıyorum.
Projenin merkezinde bir BSF yumurta ve bebek larva üretim merkezi var. Bu merkez İzmir Çamlı köyünde bir kooperatiften kiraladığımız 200 metrekare alan üzerine kurduğumuz her biri 21 metrekare olan iki konteynerden oluşuyor. Biri sinek ve yumurta üretim birimi, diğeri koloni idamesi için gerekli larva stoğunun beslendiği ünite. Bu alan iki odalı, birinde larvalar beslenirken diğer odada üretilen bebek larvaların porsiyonlama, diyet hazırlama ve araştırmalar için kullanılıyor.

Üretilen bebek larvalar farklı kanatlı stoğu sayısına sahip üreticilere tavuk sayılarına göre porsiyonlanarak veriliyor. Üreticiler bebek larvaları alıp kendi yetiştirme alanlarında 10 gün kadar besledikten sonra, yeterli olgunluğa ve büyüklüğe eriştrdiği bu larvaları tavuklarına veriyorlar. Kanatlı diyetlerinde, tavuk başına 250 larva/gün olacak şekilde bir besleme rejimine karar verdik. 60x40 plastik kasada beslenen 12 bin larva, her 50 tavuğa bir kasa/gün olacak şekilde önlerine dökülüyor ve canlı olarak veriliyor. Böylece eleme gibi ağır bir işçilikten kurtulunmuş oluyor ve tavuk gut sağlığına olan katkı maksimize ediliyor, gıda güvenliği sağlanmış, tavuk sağlığı korunmuş oluyor. Bildiğiniz gibi canlı larva kullanımı tüm dünyada serbest. Kısıtlılıklar larvaları işleme süreciyle başlıyor.
Peki bu tavuk üreticileri larvaları besleyecekleri atıkları nasıl temin edecekler? Normalde kurtulunmak istenen ya da çöpe atılan organik atıklar siz almak isterseniz kıymete bindiği için projenin atık temini kısmını kurumsal olarak çözmeye karar verdik. ‘Fazla Gıda’ sosyal girişim şirketini ve Migros mağazalarını projeye dahil ettik. Her üreticiye kendine en yakın bir Migros mağazası tanımlandı. Mağaza personeline eğitim verildi. Üreticiler mağaza ile karar verdikleri bir zamanda manav atıklarını gidip kendileri alıyorlar.
Kimi üreticiler bu atıkları ön fermetasyona tabii tutuyor ya da parçalayıcı ile hacmini azaltıp stokluyor. Toplu ve daha ucuza aldıkları 60x40 cm boyutlarında plastik kasalarda her bir kasada 12 bin larva olacak şekilde 10 gün süreyle besliyorlar. Sistem, tavuklara her gün bir larva kasası verildiğinde yeni bir larva kasası kurulumu şeklinde çalışıyor. 100 tavuğunuz varsa iki kasa. Bu arada her gün bebek larva üretim merkezine gelip bebek larva almak zorunda kalmasınlar diye haftalık ya da 10 günlük bebek larva ihtiyaçlarını topluca veriyoruz ve bunları porsiyonlayıp buzdolabında saklıyorlar. Her yeni kasa kurulumu yapılacağı zaman dolaptan çıkarıp atıklarla beslemeye başlıyorlar. Buzdolabındaki larva stoğu azalmaya başladığında merkeze gelip yeni bebek larvalarını alıyorlar.
İsteyen üreticiler larvalar tarafından işlenmiş kasa içindeki rezidüleri eleyip gübre olarak değerlendirme yoluna gidiyor ya da Migros’dan ihtiyaçlarının üzerinde olan sebze meyve atıklarını küçük baş hayvanlarına yem desteği olarak kullanıyorlar. Bu şekilde atık yönetimi ve stoklama konusu önemli bir sorun olmaktan çıkıyor. Migros sebze meyve atıkları, hem mevsimsel olarak çok bol, hem de oldukça kaliteli. Aynı zamanda önemli oranda organik olmayan atıklardan ayrıştırılarak hazırlanıyor. Üreticiler tavukların larvalara gösterdiği ilgiden son derece memnun, atık geri dönüşümüne katkı sağladığı için ve yem maliyetlerini düşürdükleri için çok mutlular. Kimi üreticiler civcivlerin gelişimine olan etkilerini karşılaştırmak için denemeler bile yapmaya başladılar.
Proje başladığında bazı sorunlarla karşılaştık ama tümü makul bir şekilde çözüldü. Süreci optimize etme süreci hala devam ediyor ve başarılı ve uygulanabilir bir model gibi görünüyor.
Projenin çıktılarını özetleyecek olursak
1- Üreticilerin yem maliyetlerini azaltıyor
2- Atıkların çevreye olan zararları azaltılıyor ve katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürülüyor
3- Atıkların yerinde bertarafı sağlanıyor. Çöplerin depo alanlarına taşınma maliyetleri engelleniyor
4- Gübre gibi bir yan ürün sağlanıyor
5- Koyun ve keçi gibi başka bir hayvan stoğunun daha beslenmesi kolaylaştırılıyor
6- Tavuk sağlığına ve refahına katkıda bulunuluyor
7- Sürdürülebilir ve döngüsel bir ekonomi yaratılıyor

Projenin unsurları
Merkezi bir bebek larva üretim merkezi,
Dağıtık larva besleme noktaları
Mağaza zinciri sayesinde kolay erişilebilir güvenilir atık kaynağı
Organizasyon-Dökümantasyon-Koordinasyon

‘Fazla gıda’ şirketi bu sürecin digitalleşme tarafını da yakın zamanda hayat geçirecek. Böylece halen elle topladığımız verileri(beslenen larva ve atık miktarı gibi) digital olarak bir veritabanında toplayabileceğiz ve birimler arası iletişim web üzerinden sağlanacak. Projenin dokümantasyonu çok önemli. Bu nedenle verileri özenle topluyoruz ve süreci görselleştiriyoruz.

Projenin hikayesini anlatan bir videomuz var.

Ama bence projenin çok değerli bir başka noktası daha var. İstanbulda Levent Kabadayı ve İskenderun’dan Hasan Doğan projeye dahil oldular. Her ikisi de bu ülkedeki BSF endüstrisinin öncüleri. Bebek larva üretim merkezinin de dağıtık bir modelle gerçekleşebileceğini gösterdiler. Yani Türkiyenin herhangi bir bölgesinde butik tavuk üreticileri, o bölgedeki Migros gibi bir mağaza zincirinin düzenli ve güvenilir bir atıklarını kullanarak, bambaşka bir coğrafyada üretilen BSF yumurtalarından elde edilen larvalarla tavuklarını besleyebilirler. Larva üretim tarafında işbirliğinin harika bir örneği yürüyor.
Projenin önemli bir ayağı olan finansman kısmı hala eksik. Yürüttüğümüz pilot çalışmanın başarısını test edebilmek açısından finasman sorununu tartışmayı en sona bıraktık. Bambaşka sorunlar nedeniyle gerçekleşemeyebileceği için şimdilik finasmanı biz üstlendik. Burada tavuk üreticileri yem tasarrufu sağlıyor, mağazaların ekonomik bir girdisi olmasa bile atıklarını değerlendiriyor ve marka değerlerini pekiştiriyor, ama bebek larva üretimi yapan birimler yatırım ve idame maliyetlerini nasıl karşılayacak?. Önemli bir sorun. Pilot proje kapatıldığında bir finans modeli de geliştirmiş olmalıyız. Bir kaç seçenek üretmeye çalışıyoruz. Tavuk üreticileri besledikleri larva yanında BSF merkezleri için de bir miktar larva besleyebilir ya da yem maliyetlerinden yaptıkları tasarrufun bir kısmını bu merkezlerle paylaşabilir ya da bir miktar tavuğu daha bu merkezler için besleyebilir, gıda endüstrisi sponsorluk yapabilir. Aklımıza gelenler bunlar ama işin finansal ayağına sürdürülebilir bir çözüm üretmedikçe romantik bir proje olmaktan öteye gitmeyeceği kesin. Sizlerin eleştiri ve katkılar çok değerli olacaktır.
Projeye için katkı öneri ve eleştirilerinizi sayfaya yazacağınız notlarla, email veya telefonla iletebilirsiniz.


Projede yer alanlar
Tamer Çalıkoğlu
Gökhan Arel
Sercan Özyurt
Kürşat Bülbül
Hasan Doğan
Levent Kabadayı
Ali Süha Çalıkoğlu
Kanatlı Kümes Hayvanları Derneği
Migros
Fazla Gıda
ve Tavuk üreticileri


email: tamercalikoglu@gmail.com
tel: 5052385579