3 Ağustos 2022 Çarşamba

Larva Beslenmesi Üzerine


Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; BSF larvalarının beslenmesinde diğer hayvan stoklarındakine benzer prensipler geçerlidir. Larvaların genetiği, atık miktarı, beslenme sıklığı, atığın besin değeri, larva yoğunluğu, ortam koşulları, atık nem oranı, atık lignin içeriği, karbonhidrat/protein oranı, kimyasal kontaminasyonlar, pH gibi pek çok parametre larva verimini etkilemektedir. Gözden kaçırılmaması gerek nokta bu endüstrinin halen emekleme aşamasında olduğu literatürde yapılan laboratuar ölçeğindeki sonuçların endüstriyel ölçeğe geçildiğinde farklı sonuçlar verebileceğidir. Okumaları yaparken bu noktanın önemine dikkat çekiyor, hem saha deneyiminin hem de teorik bilginin birlikte bir değer taşıdığını söylüyorum. Literatürde 0.2 gr larva final ağırlığı ortalama olarak veriliyor. 0,18 ve üzeri makul ağrılıklar. Çok iyi beslendiğinde 0,6 gr gibi devasa boyutada gelebilir.(tecrübeyle sabit)

Larva beslemesinde temel amaç

En az kısa sürede, en büyük, en az miktarda atık kullanarak, gıda güvenliğine uygun standart besin degerlerine sahip bir larva elde etmektir. 

Larva beslenmesinde kullanılacak atık için temel prensipler, ,

Ulaşılabilir, temiz, besleyici, mevzuata uygun, ekonomik, verimli olmalıdır


Tek tip atığın verimli larva yetiştirilmesinde kullanıldığı atık tipleri genellikle ekonomik değere sahiptir ya da ulaşılması zordur ya da temiz olmadığı için riskli ve mevzuata uygun değildir(Orneğin fermente arpa bira fabrikası atığı olarak bolca temin edilebilir ancak ekonomik değildir, tavuk gübresi rahatlıkla bolca bulunabilir ekonomiktir ama güvenli değildir). 

Bu durumda her üreticinin kendi larva diyetini oluşturması gerekmektedir. Bunu araştırırken atık nem içeriği pek çok açıdan önemlidir.  Yüksek nem oranına sahip atıklar taşıma maliyeti, besin değeri, meyve sineği/karasinek populasyonunu artırması gibi olumsuzluklar taşır. Bu nedenle onu kıvam artırıcı, besleyici görece ucuz, besin dengesine uygun başka bir atıkla karıştırmak gerekir. 

BSF larvaları yüksek nem oranına sahip atıklar içerinde yetiştirilmeye toleranslıdır, ancak bu atıklardan larvaları ayrıştırmak maliyetleri artırır. Larvalar beslendikten sonra kalan rezidünün kıvamı finalde yuzde 60 civarına düşmelidir. Atığın kuru madde oranının yüksek olması toplam besin değeri açısından gözönünde bulundurulmalıdır. Örneğin bazı kanatlı üreticileri çuvalla ekmek alırlar ve bir çuval bayat ekmeğe verdikleri bedeli ticari yemle karşılaştırarak tasarruf ettiklerini düşünürler. oysa bayat ekmek nem oranı en iyi ihtimalle yuzde 50 civarındadır, kıyaslama yaparken tavuk yeminin en fazla yüzde 10 nemli olduğunu düşünmelidir. Sandıkları kadar tasarruf etmezler aslında. Aynı şekilde %85 civarında nem oranına sahip sebze meyve atıklarının taşınması, işlenmesi, elenmesi sırasında karşılaşılacak güçlükler ve iş gücü ihtiyacı düşünülmelidir. 

Ben uygun diyet arayışlarımı sürdürüyorum. Şimdiye kadar edindiğim izlenim sebze meyve atıklarının kuru madde oranı yüksek başka bir atıkla örneğin unlu mamullerle karıştırılmasının iyi sonuç verdiği şeklinde. Larva beslerken atıkların bir hafta anaerobik ortamda laktobasillerle fermentasyonu tüketimlerini çok artırıyor, Bu esnada seviye verdiği için bir miktar susuzlaştırma yapmak da mümkün oluyor. İnce talaş ya da bayat ekmekle nemi alınarak kıvam vermek mümkün. Optimum nem oranı yuzde 65-75 olmalı. Öncelikle 300 gr tavuk yemini 700 gr su ile karıştırarak elde ettğiniz kıvamı görün ve bu kıvamı tutturmaya çalışın. Size oldukça sulu gelebilir ama yaz aylarındaki buharlaşma ve ortamda açığa çıkan kimyasal ısınedeniyle beslenme sonunda elenebilir hale gelir. 

Fermentasyon sonrası atıklar oldukça yumuşar, matkap ucuna takılan basit bir boya karıştırıcı ile muamele edin.  İnce talaş ya da unlu mamullerle kıvam verin. Larvalar afiyetle tüketecektir. İnce talaş aynı zamanda C/N oranını istenilen 15-30 civarına çekmeye böylece kalan rezidünün kompost niteliğinin artmasına da  katkıda bulunacaktır.

Bu yazı Utku beyin yaptığı bir yorumda sorduğu değerli sorularına cevap niteliğinde oldu. Beni teşvik ettiği için kendisine teşekkür ederim

5 yorum:

  1. Tamer Bey selamlar....
    Cevabınız için tşkler....
    PROTEİN-PROTEİN-PROTEİN
    Verilecek dietin(mamanın) kuru madde oranı,organik madde miktarı,protein oranı,sindirilebilirliği,bol ve sürekli bulunurluğu,ve tabi ki ekonomikliği çok önem taşıyor...
    Ben Mario Kurdları için söyleyebilirim ki;Sebze meyve atıkları ile olacak iş değil bu...Sebze meyve önemli bir tamamlayıcı olabilir ancak....
    Yukarıda saydığım dietin özelliklerini neler sağlayabilir diye düşündüğümde;
    1)Bıldırcın gübresi:Azot bakımından dolayısıyla proteince en zengin gübredir...Bıldırcın gübresi ile harmanlanmış/desteklenmiş kepek +sebze karışımı olabilir mi acaba?
    2)Balık sakatatları;Balık sakatatları proteince çok zengindir...Balık sakatatları ile zenginleştirilmiş kepek+sebze karışımı olabilir mi acaba?
    Bunu denedim çok da başarılı oldum...
    3)Büyük Yemekhane atıkları;Uygulanması biraz daha zor....Ama buralarda da çok kaliteli yemek atıkları olduğu/olacağı kesin...Bunların kepekle kombinasyonu nasıl olurdu acaba?
    4)Kesimhane Atıkları:Proteince zengin hem büyükbaş hem de kanatlı atıklarının ciddi potansiyel barındırdığını düşünüyorum...Böyle bir proje geliştirmeyi çok isterdim....
    5)Kuluçkahane Atıkları;Arkadaşlar özellikle yumurtacı civciv üreten kuluçkahanelerde erkek civcivler öldürülür.
    Binlerce....
    Gelişemeyip de ölenleri hesaba kattığınız da ciddi yekündür ve ciddi protein kaynağıdır...
    Böyle bir proje geliştirmeği de çok isterdim...
    6)Kümes atıkları;
    Bir damızlık kümesin de yetiştirme süresi boyunca %5 fire normal kabul edilmektedir...
    200.000 lik bir işletme de 77-80 hafta boyunca 10.000 tane çeşitli boyutlarda ölü tavuk meydana gelmektedir. Nedeni bilenmeyen ölümlerdir bunlar....Herhangi bir salgın hastalık filan değil...
    Tamam çevreciler buna şiddetle itiraz edeceklerdir ama bununla da ilgili bir proje geliştirmeği çok isterdim...
    6)Fazla Gıda gibi Derneklerden Temin;Burada da zaman zaman çok kaliteli atıklar olacağı aşikar ama ekonomik olur mu bilmiyorum...
    Yazımın başlığını neden Protein-Protein-Protein koyduğumu şimdi daha iyi anladığınızı düşünüyorum....
    Proteince zengin ham maddeler her türlü canlının gelişimini çok hızlandırıyor...
    Proteince zengin (atık) hammaddelere ulaşmanın yollarını aramalıyız...

    Dip Blgi:Bir maddenin protein oranı için önce o maddedeki azot miktarı tespit ediliyor sonra bu rakam 6,25 sabit katsayı ile çarpılarak protein miktarına ulaşılıyor
    Çalışmlarınız da başarılar...
    Saygılar/başarılar

    YanıtlaSil
  2. Şimdi söyleyeceklerime bir çoğunuz itiraz edecek ama ben gene de söyleyeyim;
    Böceklerde büyüme hormonuna Juvenil Hormon diyoruz...
    Böcekler büyüme hormonunu sentetik olarak elde edebiliriyoruz...
    Juvenil Hormon Analoğu....
    Ticari olarak satılıyor...(Haşere ile mücadele için üretiliyor)
    Normalde bu hormonun azalması sayesinde larva başkalaşım geçirebiliyor ve pupa olabiliyor..
    Biz bunu dışarıdan verdiğimiz de azalması gereken juvenil hormon azalmadığı için larva pupa ya dönüşemiyor ve larva bir süre sonra ölüyor....
    Biz bunu tersinden kullansak ve larvaya juvenil hormon analoğunu versek yani bir süre daha büyümeye teşvik etsek nasıl olur acaba?
    İpek böceklerinde yapılan bir araştırma canlı ağırlık artışına neden olduğu görülmüş...
    10 mg bile canlı ağırlık artışı sağlasak binlerce larvada ciddi yekün tutmaz mı?
    Denemek lazım....
    Saygılar/başarılar

    YanıtlaSil
  3. Benim bu işe bakışımdaki ana fikir şu;DÖNÜŞTÜRÜCÜ LARVALAR/KATMA DEĞER YARATICI HAYVANLAR.....
    Bu işin sadece sebze meyve atıkları ile olamayacağını anladıktan sonra nispeten KALİTELİ, UCUZ ve BOL BULANABİLİR atıkları soya küspesine/balık unu yakın değerlere dönüştüren hayvanlar olarak görüyorum larvaları....
    Çalışmalarımı bu yönde ilerletiyorum....
    Gece gündüz kafayı böyle bir diet üretmek üzerine yoruyorum...

    Saygılar/başarılar

    YanıtlaSil
  4. Bir maddeyi unutmuşum
    8)Solucan fabrikası;Solucan üremesi/üretmesi çok kolay bir canlıdır....
    Proteince çok zengindir
    Geniş araziler de tonlarca üretebilirsiniz(Kuru madde oranı max %30)
    Önce solucanı üretip sonra bunu kepek ve sebze ile harmanlayıp larvalarımıza diet yapabilirmiyiz?
    Neden olmasın?
    Saygılar/başarılar

    YanıtlaSil
  5. Son bir şey söyleyeyim;
    Bu iş de elde edilen gübre yi değerlendirebilmek çok önemli....
    Bana bugün elde edilen gübre yi kg ı 6-7-8-9 tl den rahatlıkla satabilirim diyen varsa HEMEN İŞ ORTAKLIKLARINA AÇIĞIM....
    ORTAĞIM gübreyi değerlendirecek bende üretilen larva yı pazarlayacağım ve/veya değerlendireceğim....
    Larvaların yedikten sonra kalan bıldırcın gübresi+balık sakadadı+kepek+sebze karışından oluşan gübrenin hem azot,hem fosfor hemde kalsiyum miktarının çok yüksek olacağını düşünüyorum,Kuru ve Organik madde miktarı da çok yüksek olacaktır..(hatta başa bela olacak kadar fazla)
    GÜBREYİ SEN DERTME BEN HER HALUKARDA SATARIM diyen İŞ ORTAKLARI na kapımız her zaman açık.....
    Saygılar/başarılar...

    YanıtlaSil