25 Eylül 2017 Pazartesi

Ticari BSFL Üreticiliği Üzerine



Balık proteinin hayvansal protein kaynağı olarak kullanımının sürdürülebilir olmaması nedeni ile böcek proteini üretimi önemli bir seçenek olarak hızla artıyor. Ticari niş bir alan olarak parlak bir gelecek vaad ediyor.

Peki durum gerçekten böyle mi? Günlük bir ton gibi kaydadeğer üretim kapasitelerine sahip işletmeler  ülkemizde ticari olarak ayakta kalabilir mi? İşin yasal mevzuat kısmını şimdilik bir kenara bırakalım. Günde bir ton üzerinden birazdan yapacağımız hesaplamalar işletmenin ne kadar gerçekçi ve verimli olacağı konusunda fikir verecek. Rakamları daha az veya çok kapasitelere göre ölçeklendirmek mümkün olacak.

Günlük bir ton kuru larva için gerekli atık miktarı eğer sebze meyva atığı gibi nem oranı %80 olan bir diyet kullanılacaksa 20 ton/gündür.( Feed Conversion Ratio yani verilen bir gıdanın biyokütleye dönüşüm oranı.  Sebze meyva atıkları için bu oran yaklaşık dört olarak hesaplandı. Büyükbaş hayvan gübresinde bu oran 9-11. Tavuk gübresi ile karıştırıldığında sebze meyva oranına yaklaşıyor.)
Metrekarede kümülatif olarak 0.5 kg/gün larva hasatı yapılabilir. Bu durumda bir ton için 2 dönüm kapalı beslenme alanına ihtiyaç var. Bu hesap iki boyut üzerinden. Üç boyutlu bir üretim tasarımı yapıldığında hesap değişebilir. Bu alanın 16 derece altında larva beslenme ve büyüme performansında düşme olacağından ısıtılmasını da hesaba katmak lazım.

Tesis için arsa ve inşaat, her gün 20 ton atığın nakliyesi, depolanması, susuzlaştırılması, parçalanması, yönetilmesi için gerekli ekipman bu ekipmanların amortismanı, bakımı, ısıtma, personel giderleri gibi kalemler göz önüne alındığında yatırım maliyetlerinin büyüklüğünü kestirmek mümkün.

Fizibilite hesabı yapılırken atıkların toplanması için atık sahibinin ödediği vergilerin BSF üretme tesisi sahibine gelir olarak kaydedildiği bir ülkede yaşamadığımızı unutmayalım. ( Amerikada gelir hesabı yapılırken ton başına 50-100 dolar vergi kazancı göz önüne alındığında larva satışından elde edilecek toplam gelir 3000 dolar/ton üzerine çıkıyor.) Henüz pazarın oturmadığı, düzenlemelerin hayata geçirilmediği ülkemiz koşullarında bu maliyetlerle ve fiyatlarla işlemenin ayakta kalması zor görünüyor.  Bu nedenle bugünkü koşullarda parakende satış dışında orta erimde karlılık beklemek gerçekçi olmayacaktır.

Ancak BSFL üreticiliğinin yan ürünlerin geliştirilmesi ve pazarlanması ile desteklemesi durumunda yeni bir gelir kaynağı yaratmak mümkün. Bunlardan biri kitin. Dünyada selülozdan sonra en fazla bulunan biyopolimer. Dünyadada 2015 yılı rakamlarına göre yıllık 60 bin ton talep 28 bin ton üretimi var. Yılda %15 büyüyen bir pazar. Sağlık, tarım ve çevre uygulamalarında geniş bir kullanım alanına sahip endüstriyel bir ürün. Su arıtmasında, kozmetik ham madde olarak ya da gıda sanayinde kullanılıyor. Ayrıca toprağa yapılan uygulamalarda kitinaz üreten bakterilerin aktivitesini uyarıyor. Kitinaz da nematodların üremesini baskılayan bir özelliğe sahip.

Diğer bir ürün sızıntı suyu. Larvaların beslenme ortamında fermantasyon ve larva aktivitesine bağlı zengin mikrobiyolojik ve azot içeriğine, kompost çayına eşdeğer hatta bazı yönleri ile daha üstün özelliklere sahip bir yan ürün. Sulandırılarak kökten ya da yapraktan uygulanabilir. Yaklaşık %20 verim artışı sağladığı gösterilmiş. Görece daha oturmuş bir pazarı var. İşletme için önemli bir yan gelir kaynağı olabilir.

Yine sızıntı suyu içerisinde mikrobiyolojik aktiviteye bağlı ortaya çıkan melanin değerli bir ham madde. Ticari olarak bakıldığında 1 gramın değeri 600 dolar. Elbette ülkemizde bunu ayrıştıracak saflaştıracak biyoteknolji laboratuarları  var mı varsa konuyla ilgilenirler mi bilemiyorum.
BSF larvalarının yağ içeriği de bir başka ticari ürün. Ancak farkındalık düzeyi son derece düşük ve yeterli seviyeye çkması zaman alacak gibi görünüyor.


Bu işle hayatını kazanmak isteyen üreticilerin, BSF hikayesinin sonunun solucan gübresi işletmelerinin bir kısmının yaşadığı hayal kırıklığına gebe olabileceğini akıllarında tutmalarında yarar var. Bir başka nokta Batıda kurulan büyük işletmelerin ürettiği larvalarının en önemli pazarı bilimsel araştırmalar. Bu nedenle balık unu fiyatlarının çok üzerinde alıcı buluyor. Batı kültürünün yıllar sonrasına yatırım yaptığı bizim ise bir yıl sonrasına bile burun kıvırdığımız göz önüne alındığında iyimser olmak güçleşiyor.  Kişisel düşüncem BSFL üreticilerinin aynı zamanda bir tavuk ya da balık işletmesi sahibi olmaları. Ya da bu işletmeye sahip olan küçük üreticilerin BSF üretimini öğrenmeleri. Önümüzdeki aylarda özellikle civciv beslenmesinde BSFL larvaları kullanarak küçük bir üretim modeli simüle edeceğim. Bakalım kağıt üstünde ticari olarak ayakta kalabilecek bir işletme olacak mı?

* Önemli ölçüde dipterra.com sitesinden yararlanarak hazırlanmıştır.