21 Kasım 2017 Salı

Yasal Düzenlemeler ve Öneriler



Avrupa Birliğinin böcek yetiştiriciliği ve bunların alternatif hayvansal protein kaynağı olarak kullanımına izin vermesi önemli bir gelişme olmakla beraber oldukça rijit koşullar içeriyor. Birincisi böcek beslenmesinde kullanımına izin verdiği atık kalemleri son derece kısıtlı. Kan, kemik tozu, balık unu, bal, kollojen, render edilmiş yağ, süt ürünleri, geviş getiren hayvanların deri ve hidrolize edilmiş proteinleri, yumurta ve yumurta ürünleri  gibi zaten yem hammaddesi olarak değerlendirilen ürünler. Mutfak atıkları ve gübre kullanımı yasak. Anlayabildiğim kadarıyla tavuk atıklarının(kafa, bacaklar, kemikler vb) değerlendirilmesi mümkün. Yani kanibalizm yönetmeliği çerçevesinde kullanımı yasak olan atıklardan larvalara yedirilerek yararlanılmasına izin verilmiş. Türkiye yıllık 400 bin ton benzer atığa sahip olup Ocak 2017 itibari ile değerlendirilmeyen tavuk atıklarının kullanımı bu çerçevede mümkün. Ancak daha önce rendering yapılarak tavuk yemine katılan bu ürünlerin aynı işlemden geçirilerek larvalara yedirilmesi ve onların yem olarak kullanılması gibi dolaylı bir çözümün maliyetleri artıracağı ve mevcut market fiyatları ile pazar bulmasının zor olacağı aşikar. Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Devletin bu üretimi desteklemesi şart. Üreticilere ürettiği böcek proteini için para vermesi gerekiyor. Yine de endüstriyel ölçekte üretim yapacaklar için bu yönetmelik çerevesinde atık bulmak çok mümkün görünmüyor. Yani Bakanlık Yönetmelik çıkarmaya kalkar ve sıkça yararlandığı copy paste işlemini kullanırsa değişen pek bir şey olmayacak. Öte yandan böceklerin Pet endüstrisinde kullanımına Bakanlık kağıt üzerinde izin veriyor ancak üretim standartları konusunda hiçbir mevzuat yok. Bu durumda üreticiler üretim için başvurduğunda izin alamıyorlar. Yem hammadesi olarak kullanılan mısır soya vb tarımal ürünlerin hangi koşullarda yetiştirildiği pestisid olarak ne kullanıldığı hiçbir denetime tabi değilken ve son ürünün içeriğindeki mikrobiyolojik ve kimyasal  limitlerle yetinilirken konu böcek olunca birden neden üretim standartları akla geliyor ve son ürünün niteliğinin standartlarının belirlenmesiyle yetinilmiyor anlamış değilim.
BSFLüretimi ve yasal mevzuat  konusunda Tarım Bakanlığı ile de paylaştığım öneriler şunlar.
1-Böcek çiftçiliği canlandırılmalı ve Tarım Bakalığı tarafından bir an önce gündeme alınmalıdır
2- Bu alanda deneyim sahibi akademik kadroların yetiştirilmesi gerekmektedir. Birikim yok denecek kadar azdır. Fen ve veterinerlik fakültelerinde  master ve doktora öğrencilerinin tez konusu olarak böcek yetiştiriciliğini  seçmeleri teşvik edilmelidir.
3- Üretim izni süreçlerinin üzerindeki bürokrasi hafifletilmelidir. Aksi takdirde ticari olarak orta vadede umut vaad eden bu sektöre girmek isteyen küçük girişimci adaylarının cesareti kırılacaktır.
4- Mevzuat hazırlanırken Avrupa Birliğinin ve Kanada’nın düzenlemelerinden yaralanılmalı ancakAvrupa Birliği Komisyon kararında yer alan larva besleme kalemlerine sebze meyve atıkları ve beslenme ürünleri ile paketli gıda atıkları dahil edilmelidir.
5- Yem mevzuatında yer alan ağır metal ve mikrobiyolojik standartlar ile limitler böcek proteini için de geçerli olmalıdır. Mevzuat değişiklikleri böcek türleri, larva beslenme kriterleri ile toksik maddelerin yasal limitlerinin mevzuata yerleştirilmesi ile sınırlı tutularak üretim izin başvuruları hızla neticelendirilmelidir.
6- Böcek üreticilerine atıkları kabul edilmesi için Çevre Bakanlığı tarafından verilen izinlerin, sebze ve meyve ile atık niteliği kazanmış paketli gıda ve beslenme ürünlerini kapsayacak şekilde (Çevre Bakanlığı bürokrasisine girmeden) Tarım Bakanlığı tarafından verilmesi sağlanmalıdır.
7- Yeterli bütçeye sahip pilot bir üretim tesisi kurulmalı,  küçük işletmeler ile hevesli girişimciler ve Bakanlık yetkilileri için eğitimlerin verilmesine başlanmalıdır.
9- Yurt dışındaki üretim tesisleri yerinde incelenmeli ve işbirliğinin şartları araştırılmalıdır. Yasal mevzuat hazırlanırken görece ucuz işgücü ve coğrafya avantajı nedeni ile ülkemizin çekici olacağı göönünde bulundurulmalı ve yabancı yatırımcılar için uygun koşullar sağlanmalıdır.
10. Bu sektöçok sayıda girişimci için fırsat yaratacaktır. Butik tavuk ve balık işletmesinin kurulması özendirilecek, mevcut olanların yem maliyetleri düşecektir.
11. Böcek üreticiliğinin Bakanlığın teşvik paketine sokulması faizsiz kredi ya da hibe programlarına dahil edilmesi çok büyük bir sıçrama yaratacaktır(İpek böceği yetiştiriciliği gibi). Konuya özelleşmiş bakanlık kadroları yetiştirilmeli, özellikle izin süreçlerinde yer alan bürokratların farkındalığı sağlanmalı, eğitimleri verilmelidir.
12. Konu, tarımla ilgilenen iyi eğitim almış kravatlı çiftçilerin uzun zamandır gündeminde yer almaktadır.  Bu kişilerden eğitim süreçlerinde yararlanılmalıdır

10 Kasım 2017 Cuma

500 Tavukluk Bir Kümes İçin BSF Üretimi


Böcek yetiştiriciliğinin yem içeriğinde hayvansal protein kaynağı olarak kullanımının güvenli olduğu akademik çalışmalarla ispatlandıktan sonra mevzuat değişiklikleri de hızla hayata geçiyor. Tarım Bakanlığı ile yaptığım yeni bir görüşmede bu konuyu gündemlerine aldıkları, mevcut durumun sürdürülemezliğinin farkında oldukları izlenimi edindim. Girişimci sayısı hızla artıyor. Anlaşılan o ki istim arkadan gelecek.
Butik tavuk işletmelerinin ya da aile tipi tavuk işletmelerinin yem maliyetlerini azaltmak için böcek yetiştirme konusunda çok hevesli olduğunu gelen sorulardan anlıyorum. Bu nedenle böcek işletmesinin tavuk stoğuna göre ölçeklendirilmesi önem kazanıyor. Günlük larva hasadı, atık niteliğine göre günlük atık ihtiyacı larva beslenme alan genişliği gibi üretim tasarımı parametrelerine karar verilmesi gerekiyor.

Örneğin 500 tavukluk bir işletme için;

Larva besleme alanı
12 metrekarelik bir larva beslenme alınına ihtiyaç var. Alanın larvaların 16 derecenin altında dormant eğilimi göz önüne alınarak 16-18 derece sıcalıklığın altına düşmeyecek şekilde ısıtılması ve ısı izolasyonu yapılması gerekiyor. Beslenme ortamının kısmi fermantasyona bağlı olarak daha sıcak olması beklenebilir ancak bu ısı artışı özellikle kurulukla doğru orantılıdır. Yani nem oranı yüksek atıklarla yapılan beslenmelerde bu ısı artışından medet ummak doğru olmayacaktır. Yere inşa edilmiş kenarları larva çıkışına izin verecek şekilde tasarlanmış beton havuzlar iyi iş görebilir. Kenar yüksekliği 25-30 cm olabilir. Ancak öncesinde zemine mutlaka bir drenaj sistemi kurmak gerekiyor. En önemli dezavantajı bu sızıntı suyu. Ekonomik değeri olmakla beraber biriktiğinde önemli bir larva kaybı nedeni. Sürekli hasada olanak verebilir olması ve larvaların aynı yaşta olmasının gerekmemesi avantaj. Diğer bir seçenek plastik kasalar. Aynı yüzeyi sağlayacak kadar plastik kasa ile üretim yapmak mümkün. Alanı dikine kullanmak mümkün olduğundan kapalı alan ihtiyacı küçülür. Sızıntı suyu her bir jenerasyonda kasalar temizleneceğinden büyük bir sorun teşkil etmeyecektir. En önemli sorunu her bir kasadaki larva yaşının aynı olmasının gerekmesi. Aksi durumda larvaları hasat etmek çok zor. Bu nedenle bu model kullanılacaksa bu üretim modeline larva kreşinin eklenmesi şart.

Atık miktarı:
500 tavuğun diyetlerine eklenecek hayvansal protein ihtiyacını karşılamak için günlük 48 kg nem oranı %80 olduğunu bildiğimiz sebze ve meyve atığına ihtiyaç duyulacaktır. Bu atığın içinde %20 kuru madde var demek ve atığın larvaya dönüşme oranı FCR(Food Concerson Ratio) 4. Ben tavukların protein ihtiyacını okuduklarımdan yola çıkaran 7 gr/gün/tavuk olarak aldım. Konuyu daha iyi bilenler rakamları orantılıyarak değiştirebilirler.  Gerekli atık miktarı 48 kg/gün ediyor.  hayvan gübresi kullanacaksanız bu miktarı en az iki ile çarpmanız gerekiyor.

Günlük BSF yumurta sayısı:
Bu ölçek için günde 8 gr yumurta toplanması gerekiyor. Günlük 500 çiftlesmeye ihtiyaç var. Her gün 1000 pupa sisteme eklenmeli her iki çiftten birinin çiftleşerek yumurtlayacağı yumurtaların yarısının toplanabileceğini varsayarak hasadın 1/10’nun koloninin idamesi için kullanılması gerektiğini çıkarıyorum. BSF ömrünü 5 gün hesaplarsak 20 bin sineklik bir koloni sahibi olmalısınız.  Nerede ise 10 çıtalık bir kovandaki arı sayısına eşit.


Bu rakamlar 500 tavuk üzerinden ve tüm hayvansal protein ihtiyaçlarını BSFL ile karşılama üzerine kurulu. Oysa tavuklar BSFL dışında doğadan da diyetleri için önemli oranda protein toplayabilirler. Bu nedenle hesaplama yaparken eğer doğal koşullarına yakın bir ortam sağlanabilirse rakamlar oldukça aşağı çekilebilir. Bir diğer  konu larvaların saklanması. Dönemsel olarak ihtiyaç fazlası larva toplanması mümkün olacaktır. Bunların bozulmadan saklanabilmesi için ne tür yöntemler kullanılmalı kendi deneyimlerimi ve okuyarak öğrendiklerimi yakında paylamayı umuyorum.