14 Temmuz 2017 Cuma

Orta Ölçekli bir üretim modeli



2017 yılında küçük ölçekli bir üretim tesisini devreye soktuk. Günde 5-10 kg  kapasiteli bu BSFL üretim tesisi ile ilgili görselleri paylaşıyorum.













 
 



EU 1 Temmuz itibari ile BSF Larvalarının Balık Yemi Olarak Kullanımına İzin Verdi


Avrupa Birliği Black Soldier Fly larvalarının balık yemi olarak kullanımına izin verdi.Tavuk yemi olarak kullanımı konusunda ise kısıtlamalar sürüyor.

http://www.allaboutfeed.net/New-Proteins/Articles/2017/7/July-1-A-milestone-for-insect-protein-153159E/

Avrupa Birliği ülkelerinde endüstriyel ölçekte böcek üretimi yapacak firma sayısı son bir kaç yılda hızla arttı. Önemli bir hammadde pazarı oluşuyor. Ülkemizde ise bu konuda bir hazırlık yapıldığını hiç sanmıyorum.

4 Mayıs 2017 Perşembe

Yeni başlayacaklar için...

Black soldier fly larvası yetiştirmek isteyenlerin ve bu konuda deneyimi olmayanların kendilerine sormaları gereken ilk soru ürettiğim larvaları nasıl değerlendirmeyi düşünüyorum olmalıdır. Bu sorunun cevabı nihai ölçeği belirleyecektir. Bu yazı ilk kez koloni kuracaklar için hazırlanmış genel bir çerçeve sunmaktadır.

BSFL üretimek isteyenlerin ciddi bir teorik altyapı edinmeleri gerekiyor. Ne yazık ki, Türkçe kaynak yok. Sineğin biyolojisi ve üretimi konusunda bilgi almak için altında akademik imza olan kaynakları öneririm. Forumlardan elde edilen ampirik bilgilerin okuyanın temel bilgi süzgecinden geçmesi gerekiyor. Ayrıca süreç içerisinde karşılaşacağı sorunların çözümü noktasında destek almak için de bu teorik alt yapı şart.

1.       Bir koloni kurulması ve sineklerden yumurta elde edilmesini kritik buluyorum. Larvaların beslenmesi, ayrıştırılması, kurutulması vb konular rahatlıkla kotarılabilir.
2.       Öncelikle sıcak bir iklimde yaşıyor olmalısınız veya kışın ısıtma maliyetlerini karşılayabilecek kadar sermayeniz olmalı ya da kışın koloniyi kapatıp yazın tekrar baştan kurmalısınız.
3.       En az 16 metrekuplük çatıdan oldukça iyi ışık alacak kapalı bir alanınız olmalı. Küçük bir sera da olabilir.
4.       Önerilen 10 bin, optimum 20 bin larva ile başlamalısınız. İşler iyi giderse daha az sayıda larvadan da koloni kurup en azından koloninin optimum büyüklüğe erişmesi için gerekli yumurta sayısına ulaşabilirsiniz. Daha yüksek başarısızlık riski taşır ve zaman kaybına neden olur. Yazın çalıştıracaksanız en az iki ay kaybedersiniz. Karar sizin.
Aldığınız larvaları tercihan alttan larvaların kaçısını engelleyecek ancak sızıntı suyunun çıkmasına izin verecek bir drenaja sahip 0.7 x 0.7 m civarında boyutlarda plastik bir kutuda beslemeye başlayın. Özellikle nem oranı yüksek sebze sulu atık gıdalar meyva gibi besinler kullanacaksanız drenaj şart. Tavuk ya da civciv yemi başlangıç maması olarak uygun tercih. İlk 5 gün bununla besleyin. Mamayı bitirdikçe verin. Larvalar büyürken kutunun içindeki besin seviyesinin 15-20 cm geçmesine izin vermeyin. Çamur kıvamında yapışkan bir hal alacak olursa form kazanması için kaba talaş karıştırarak havalanmasını sağlayın. Bu şekilde karıştırarak yuzde 60 civarında bir nemlilikte tutmaya çalışın. Pupaya dönen larvalar için kuru ve karanlık bir yatak hazırlamalısınız ve larvaların bu alana göç edebilmesi için uygun parkurlar tasarlamalısınız. Bu konuda internette değişik kutular, rampa, boru kullanılmış yaratıcı tasarımlar var. Çaresiz kalırsanız prepupa dönemine gelindiğinde larvaların beslendiği alanın üzerine yer yer yırtılmış yumuşak bir muşamba serin ve lambayı kapatın. Birkaç saat arayla kontrol ederek muşambanın üzerine göç etmiş prepupaları toplayın. Altına saklanacakları kaba talaş bulunan bir kabın içerisine aktarın. Burada pupaya dönecek ve sinek haline gelerek kafesinize yayılacakladır. İlk jenerasyon için sineklerin mevcut beslenme ortamının içine ya da etrafına koyacağınız tahta plakalar arasına yumurtlamasına izin verin. Yer bulamadıkları için yumurtlamamazlık etmeyeceklerdir. Böylece güçlü ve sürekli bir koloni için gerekli larva havuzuna ikinci kuşakta ulaşırsınız.Işık, nem, yumurta toplama, larva kreşi vb pek çok ayrıntıya girmiyorum. Konu ile ilgili okumalarınızda ve internette bolca bulunan videoları izlediğinizde çok rahat anlayacaksınız. Takıldığınız yerlerde sorun. Kıskançlık etmeyecek ve sorularınızı yanıtlayacak birisi mutlaka çıkacaktır
Not. Sadece kişisel deneyimlerimden ve okuduklarımdan yararlanarak hazırladım. İçeriği uygulamaların sorumluluğunu taşımaz

30 Ocak 2017 Pazartesi

Larvalarda Stres Faktörleri ve Koloni Çökmesi

Black soldier larva yetiştiriciliğinde üretimin boyutu arttıkça larva kolonisinin aniden çökmesi durumu ile karşılaşılabilir. Bu maliyetli ve hayal kırıklığı yaratan bir durumdur. Bazen koloni nüfusunu, koloni çöküşünden önceki noktaya getirmek birkaç hafta, hatta ay sürebilir. Bununla birlikte, koloni çöküşü üretim ve hasat aşamalarında kaçınılmaz olarak değişen bir veya daha fazla çevresel faktöre bağlı olabilir ve bu durumun önüne geçilebilir.

Larvaların organik atıklarla yetiştirildiği ortam, aynı besin maddeleri için rekabet edilen biyolojik bir süreçtir. Her çeşit mikroorganizma, yaygın toprak omurgasızları, yırtıcı böcekler ve akarlar aynı besin maddeleri ve ortamı için yarışırlar. Her biri rakiplerine kıyasla elinden gelenin en iyisini yaparak kazanmaya çalışır. Çevre dengesi, BSF larvaları için gerekli olandan uzaklaştığında, larvalar rakiplerine yenik düşebilir. Larvaların sağlıklı büyümesini sağlamak için gerekli koşulları düzeltici tedbirler alınmadığında, bu dengesizlik doğrudan koloni çöküşüne yol açan bir sürece dönüşür. Larvalar besin maddeleri için rekabete iyi adapte olsa da, çürüyen atığın kompozisyonundaki dinamik fizyokimyasal değişiklikler büyük önem taşımaktadır. Ortamdaki pH  ve sıcaklık; bozulma sürecine, nem içeriğine ve drenaj koşullarına bağlı olarak geniş dalgalanmalar gösterebilir. Dış oda sıcaklığının ne kadar iyi kontrol edildiği, büyüme ortamındaki nem ve larva biyolojik reaktörüne giren hammadde yük oranını kontrol etmek, larval üretimini yönetmek için yeterli değildir.
Uzun süre larva üretimini sürdürmek için, öncelikle larva verimini en üst düzeyde tutmanın  uygun koşulları gözlemlenerek öğrenilmelidir. Bu bilgiyi kullanarak larvalar lehine oluşan rekabet dengesi korunmalıdır.

Larvanın besin kaynağı olarak gıda atıkları kullanılacaksa büyümeyi en üst düzeye çıkarmak için bunlar parçalanmalıdır. Larvaların   linyoselülozik bitki ürünlerinin dış kütikül tabakasına nüfuz etmesine yardım edilmesi gerekir. Larvalar bu fiziksel tabakayı aşacak yapıdan ve enzimlerden yoksundurlar. Bu tabakayı aşmaya yardım eden, soyulma,  delinme, çatlama veya bölünme olmadıkça, portakal, kavun, elma, muz, karnabahar ve diğer meyve ve sebze ürünlerinin içerisindeki besin maddelerine kolayca ulaşamazlar. Parçalama ve/veya öğütme, larvalara besleyicilere daha fazla erişebilecek şekilde genel yüzey alanını belirgin biçimde arttırır. Bu aynı zamanda ,atıklardan bol miktarda sulu besin maddesine de ulaşmalarına yardım eder. Biyoreaktöre eklemeden önce yiyeceklerin parçalanması gibi basit bir adım, larva verimini belirgin bir şekilde artırabilir. 

Bununla birlikte, gıda atıklarının fiziksel görünümü ve dokusu, yoğunluğu, viskozitesi ve gözenekliliği beslenme ortamına eklendikten sonra çok dinamik bir şekilde değişir. Oksijenin difüzyonu ve nüfuz etmesi ve bu metabolik ve fiziksel değişikliklere eşlik eden gaz çıkışı bozunma süreci boyunca farklılıklar gösterir. Bunlara bağlı olarak gelişen ve larva verimini etkileyen ya da koloni çöküşüne neden olan stres faktörlerini bilinmesi önemlidir.

Genç bir larvanın biyoreaktörden erken göçü 
Genellikle fazla anaerobik durum ile sonuçlanan besleme stoğunun yetersiz havalandırılması organik asitlerin aşırı birikimine ve pH düşüşüne neden olur. Gıda içeriğindeki aşırı nem, ortamın havalanmasını engelleyerek anaerobik durumu ağırlaştırır. Yapışkan bir hal alan bu ortam özellikle bir kısım genç larvanın hareketini engellerken, yaşanan strese bağlı olarak larvalar ortamdan ayrılma davranışı gösterir.
Çok fazla hacim kazandıran ajan varlığı, aşırı karıştırma  aerobik oksidasyonun eşlik ettiği aşırı ısı üretimine neden olur - Besleme stoğu ile karıştırılmış hacim arttırıcı maddelerin miktarı azaltılarak ya da biyoreaktördeki besleme stoğuna su eklenerek sıcaklık 25 ila 40 ° C arasında tutulmalıdır. Aksi halde larva stresine bağlı olarak  larvaların ortam dışına kaçma davranışı ortaya çıkar. Larvaların biyoreaktörde aşırı popülasyonu ya da biyolojik reaktördeki yetersiz besleme stoğu, genç yaştaki larvaların erkenden prepupae aşamasına geçmesine ya da prematür göç davranışına neden olur.

Biyolojik reaktörde genç larva popülasyonunda yokluk veya belirgin düşüş 
BSF yetişkinlerinin çiftleştiği sıcaklığın 25 ° C'nin altında, tercihen 30 ° C'nin üzerinde olmadığından, doğal ışığın gün boyunca eşleşme alanını doldurduğundan emin olunmalıdır. Yumurtalar ortam nemi çok düşükse kururlar. Yumurtaların uygun koşullarda 4 gün içerisinde kaybolmaları beklenir. Koloninin idamesi için yeterli pupa stoğu tutulmalıdır. Bu oran yaklaşık olarak %10 dur. Larvalar ilk çıktıklarında sonsuz bir delme davranışı gösterirler. Yeterli hacim sağlayıcı madde ortamda yoksa, aşırı nemliyse ve beslenme ortamı çok derinse(Derinlik 25 cm geçmemelidir)yumurtadan yeni çıkan larvalar ortamın tabanına ulaştıktan sonra yeniden yukarı çıkamaz ve anaerobik ortama maruz kalırlar.

Karton şeritler veya biyolojik bozunmaya duyarlı diğer yumurta toplama plakaları kullanılmamalıdır. Bu maddeler, yeni larvalar yumurta debriyajlarından arınmadan önce, yüzeylerinde biriken, yumurta debriyajlarına kolayca bulaşan ve öldüren fungal sporları toplamaya çok yatkındır.

Not: Bilgiler www.dipterra.com sitesinden derlenmiştir

23 Ocak 2017 Pazartesi

Avruba Birliği Balık Yemi Olarak Böcek Proteini Kullanımını Onaylıyor

Böcek Üretim sektörünün gıda ve yem sektörünün çıkarlarını temsil eden Avrupa Şemsiye Örgütü IPIFF, böcek proteinlerinin balık yemi olarak kullanılması konusunda AB Üye Devletleri tarafından verilen yeşil ışığı memnuniyetle karşıladı. AB üye devletleri temsilcilerinin, AB Bitkiler, Hayvanlar, Yem ve Yemler Daimi Komitesi (SCoPAFF) toplantısında 14 Aralık 2016 tarihinde yaptıkları görüşmede konuyu onaylaması, kararın 2017 ilkbaharında resmen kabul edilmesi ve böcek proteinlerinin 1 Temmuz 2017'den itibaren balık yemi olarak etkin bir şekilde kullanılmasına izin verilmesi gerektiği anlamına geliyor.

IPIFF yetkilileri bu mevzuat değişikliğinin Avrupa böcek üretim sektörünün gelişmesine katkı yapacak çok önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi. IPIFF başkan yardımcısı Tarique Arsiwalla, 8 Ekim 2015 tarihli Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi'nin (EFSA) son görüşünü hatırlatarak, ''Böcek üreticileri düzenlemelerdeki hijyen kurallarına uydukları takdirde, bitki esaslı materyalle beslenen böcekler hiçbir risk taşımazlar'' dedi.

IPIFF başkanı, "Uzun vadede, bu değişiklikler Avrupa'daki protein ithalatına olan bağımlılığın hafifletilmesine katkıda bulunacak ve AB üreticileri ve müşterileri için umut verici bir protein kaynağı olacaktır" dedi. AgriProtein'in (Güney Afrika'da kurulan dünyanın en büyük böcek üreticisi) kurucularından Jason Drew, şunları söyledi: ''Bu, çevre ve dünya gıda güvenliği için büyük bir adımdır. Hayvan diyetlerinde balık proteinini böcek proteiniyle değiştirmek, okyanus kaynaklarını yalnızca insan tüketimi için ayırmamızı sağlar'' dedi.

Yukarıdaki metin aşağıdaki adresten Türkçeleştirilerek alınmıştır.


Yorum:
Bu gelişme Amerikadan sonra AB ülkelerinde de yem hammaddesi olarak böcek proteini kullanımına izin verilmesi anlamına geliyor. Nitekim Kanadalı Enterra firması kendi ülkesinde tavuk yemi olarak böcek unu kullanımı için onay aldı ve İsviçrenin Friburg kantonunda büyük bir BSF üretim tesisi kurmaya başladı. 

Yaşananlar ülkemiz açısından da büyük bir fırsat anlamına geliyor. Ticari işletme kurmak isteyen girişimcileri ve sermaye sahiplerini yüreklendirecek ölçekte büyük bir pazar oluşurken, bu gelişmeleri okyanusdaki ringa balıkları ve Karadenizdeki hamsilerin avlanma ihtiyacını azaltarak sadece insan gıdası olarak kullanılmasını sağlayacak çok olumlu bir adım olarak yorumlamak gerekiyor.

6 Kasım 2016 Pazar

Kapalı Ortamda Yapılan BSF Üretiminde Aydınlatma

Journal of Insect Physiol 2016 Aralık sayısında -Kapalı bir ortamda yapılan Black soldier Fly üretimini artırmak için sineğin gözünün ışık spektrumu duyarlılığından yararlanılarak LED ile yapılan aydınlatmadan yararlanılması-başlıklı bir makale yayınlandı.

Makalede sineğin göz retinasının ultraviyole ile birlikte mavi ve yeşil duyarlılığından yaralanılarak 5 yıl süren çalışmasının sonuçları irdeleniyor. Çalışmada UV, mavi ve yeşil LED aydınlatma ile klasik florosan aydınlatma karşılaştırılmış. Her iki grup sineğin yumurtlama sayısı aynı olmakla birlikte LED grubunda yumurtadan çıkan larva sayısında belirgin bir artış gözlenmiş. 

Makale LED kullanılarak dizayn edilmiş aydınlatma tasarımı ile çatıdan gün ışığı ile yapılan aydınlatma arasında BSF larva üretiminde gün ışığı ile aynı hatta daha iyi bir verim elde edilebileceği savunuluyor. Ayrıca düşük yoğunluklu LED kullanımı yüksek yoğunluklu LED aydınlatmaya göre muhtemelen sineğin daha az enerji harcamasına bağlı olarak daha uzun süre yaşam süresi sağladığı da çalışmada çıkan önemli bir diğer sonuç.

1 Kasım 2016 Salı

Black Soldier Fly Larva Yetiştirme Kılavuzu


Haeree H. Park 
University of Massachusetts Amherst,

Bu kullanma kılavuzu büyük ve küçükbaş hayvan, kümes hayvani ve kültür balıkçılığı yapan tüm işletmelerin biyolojik atık yönetiminde yardımcı olmak düşüncesi ile hazırlanmıştır
BSF larvalarının organik atıkların biyodönüşümü konusundaki olağanüstü kapasitesi yüksek kalitede yeme düşük maliyetle ulaşılmasını sağlamaktadır. Bu gerçekleştirilebilir sürecin değişik aşamalarının gözden geçirilmesi, hayvan yetiştirme işletmelerinin geleceğine çok değerli katkılar da bulunacaktır.

Giriş
BSF bütün batı yarımküresinde ve Avustralya'da yaşar. Erişkin sineğin i̇ğnesi ve ağzı yoktur. Bu nedenle organik artık tüketmezler. İnsan ya da bir başka memeliyi ısıramazlar. Erişkin sinekler i̇ki santim boyundadır. Dişilerin karın bölgesi kırmızımsı renkte erkeklerin ise bronza  yakındır bacakları siyah olup uçları sarı renktedir siyah, ve düz İki anteni vardır
Yetişkin sinekler uçarken çiftleşir ve dişi sinek 500 civarında yumurta yapar. Bu yumurtadan çıkan larvaların biyolojik atık yemeleri ise hem araştırmacıların hem de hayvan üreticilerinin ilgisini çekmektedir. BSF larvaları hayvan dışkısı ve yemek atıklarını büyük hacimlerde yiyerek olağanüstü bir hızla büyürler. Bu biyolojik kütle %40’tan fazla protein %30’dan fazla yağ içerirler. BSFL direk olarak yada kurutulduktan sonra hayvan yemi olarak kullanılabilirler.
BSF insanların yaşam  alanlarından uzak durular bu nedenle hastalık taşıma riskleri yoktur ayrıca rekabet ederek başka sinek  ve böceklerin popülasyonlarını sınırlarlar. Kısa yaşam döngüleri sık üremeleri bu sineklerin büyük boyutlarda ve uzun süreli olarak üretimini kolaylaştır. Biyolojik atık tüketmeleri hem bu atıkları çevreye zararsız hale getirmeleri ve hem de yüksek kalitede hayvan yemi sağlamaları nedeni ile etkin ve düşük maliyetli bir modeldir.


Üretim

Yumurtalar
Erişkin BSF 5-8 günlük kısa bir yaşam döngüsüne sahiptir. Pupa dönemden erişkine dönmeden birkaç gün sonra dişi BSF bir eş bulur. Erkek sinek, dişi sinek uçarken yolunu keser ve havada çiftleşir. Dişi ve erkek sinek çiftleşirken yere düşerler. Dişi sinek zaman kaybetmeden 500 den fazla yumurtayı cisimlerin yada çürümekte olan organik atıkların kuru kenarlarına bırakır. Yumurtalar 1mm uzunluğunda ve beyaz-bej renktedir.

Larva
Yaklaşık 4-5 gün(105 saat) sonra yumurtalar çatlar ve larvalar çıkar. Bu larvalar derhal etraflarındaki ne varsa onu yemeğe başlarlar. Uygun çevre koşulları varsa bu larvalar olgunlaşmalarını tamamlarlar. Bununla beraber uygunsuz çevre koşulları varsa bu süreç 6 aya kadar uzayabilir.
Larvaların büyüklüğü 27 mm uzunluk ve 6 mm kalınlığa kadar ulaşabilir. Daha donuk, beyaz bir renkleri olup ağızlarını içeren siyah renkli küçük bir kafaları vardır.

Pupa
Olgunlaşmasını tamalayan larva,  pupa haline dönüşmek için besledikleri ortamı kuru ve korunaklı bir yer bulmak üzere terk eder. Bu göçü takiben pupalaşma süreci hemen başlar. Bu süreçte eksoskeleton kalınlaşır ve koyu bir renk alır. Bu kabuğun içinde pupa gelişimini sürdürür. İki hafta sonra erişkin BSF bu kabuktan çıkar ve üremeye başlar.

Çevre Koşulları

Isı
BSF bulundukları çevre koşullarına aşırı duyarlıdırlar. Bu nedenle uygun üretimi sağlamak için yaşadıkları ortam yakından denetlenmelidir. BSF’nin doğal ortamının subtropik/tropik bölgeler olduğu düşünülürse, geliştirme ortamının ısısı çok önemlidir.
Hem erişkin sinekler hem de larva ve pupalar için ideal çevre ısısı 27 derecedir. Yükselen ısı erişkin sineklerin yaşamlarını kısaltmakta ısı 30-36 dereceye ulaştığında BSF gelişimi kısa süre içerisinde durmaktadır.
 27 derecede yetişen erişkin sineklerin 30 derecede yetişenlere göre %5 daha ağır olduklarını ve %10 daha uzun yaşadıkları gösterilmiştir. Bununla beraber larva gelişimi 27 derecede 30 dereceden 4 gün daha uzun sürmüştür. Yumurtadan erişkin sineğe dönüşüm süresi 43 gün olarak bulunmuştur. Bu nedenle soğuk ve ısı değişikliklerinin fazla olduğu bölgelerdeki işletmelerin ortam ısını yakından denetlemeleri ve 27 derece civarında bir ısıda sabitlenmesi önemlidir.

Nem
BSF sadece ortam ısına değil nem miktarına da duyarlıdır. Nem özellikle larvaların yumurtadan çıkmalarında önemlidir. Düşük ortam nemi yumurtalardan su kaybına dolayısı ile sertleşmesine neden olarak larvaların yumurtan çıkmalarını zorlaştırır. Rölatif nem miktarı %25 düştüğünde yumurta hasarı büyük boyutlara ulaşır.
Aynı şekilde düşük nemli ortamlarda erişkin BSF %70 ortam nemine kıyasla 2-3 gün daha kısa yaşar. Bu nedenle ortam nemi arttıkça üretim kapasitesi  daha yüksek olacaktır. 27 derecelik bir ortamda çiftleşmenin gerçekleşmesi, yumurta ve larvaların sağlıklı olması için ortam neminin %30-90 arasında tutulması gereklidir.

Aydınlatma
BSF üretiminde dikkate alınması gereken bir başka nokta da BSF’lerin kış aylarında çiftleşmemeleri neden ile ışık kaynağıdır. Doğal ortamda direk gün ışığı çiftleşmeyi artırır. Kapalı ortamlardaki işletmeler yapay ışık kullanmak zorundadır.
Doğal güneş ışığı altındaki çiftleşmelerin %85’i sabah 100 mikromol/m2/sn düzeyindeki ışıkta gerçekleşir. 110 mikromol/m2/sn aşıldığında çiftleşme miktarı çok azalır.
500 watt 135 mikromol/m2/sn ışık yoğunluklu quartz iyot lambası ile yapılacak aydınlatma, doğal ışıkla karşılaştırılabilir bir çiftleşme ve yumurtlama miktarı sağlayacaktır. Işık dalga boyu ise 450-700 nm arasında tutulmalıdır.

Beslenme(Diyet)
Erişkin BSF yiyecek tüketmez. Ancak suya ihtiyaçları vardır. Bu amaçla ortama sık ve yeterli miktarda su sislemesi yapılmalıdır. Erişkinlerin temel enerji kaynağı larva sürecinde depoladıkları yağdır. Larvaların daha geniş bir spektrumda ve miktarda yiyeceğe ihtiyacı olur. Larvaların tüketimine sunulan organik atıkların belli bir miktarın üzerinde su içermesi gerekir. Verilen atığın yaklaşık %20’si larva kütlesine dönüşür. Larvanın kuru ağırlığı %37, pupanın %44’tür. Biyodönüşüm %24 olarak hesaplanmalıdır.

BSFL besin değeri
BSF larvasının analizi aşağıdaki gibidir.
%41.1 protein
%34.8 yağ
%14.6 Kül
%7.9 Su
%7 Fiber
%5 kalsiyum
%1.5 Fosfor

%14 NFE(Nitrogen free extract)