14 Ekim 2016 Cuma

Ticari Ölçekte BSF Yetiştiriciliğinin Güçlükleri

Bir yem hammadesi olarak BSF larvasının  endüstriyel ölcekte üretiminin önünde bazı engeller var. Ticari bir girişim planlayanlar için kaba bir hesap yapmak istiyorum.  Piyasa fiyatları ve mevcut mevzuatla tavuk veya balık proteini yerine BSF larvası satmayı planlayan bir girişimciyi ele alalım. 100 kg/gün larva üretimi hedeflemiş olsun. 
Atık tipine göre değişmekle birlikte (hayvan gübresi veya yiyecek)kuru madde/su oranı ortalama yüzde 80. 
Kabaca 1 tondan 200 kg kuru BSF maması çıkıyor. 
Biyokonversiyon oranının yiyecek atıkları kullanıldığında yüzde 25, hayvan gübresi kullanıldığında yüzde 12 olduğunu biliyoruz. 
Basit bir hesapla bir ton ıslak yiyecek atığından 50 kg larva elde edilebildiği görülüyor. Bu durumda günlük 100 kg BSF larvası için 2-4 ton/gün atık temin etmek, yetiştirme ortamına taşımak, depolamak, bazı durumlarda plastik-cam vs ayrıştırmak, larvalar için uygun kıvam ve büyüklüğe getirmek ve nihayet larva ortamına yaymak gerekiyor. Tüm bu işlemler için gerekli arazinin, personelin, teknolojinin, ekipmanın maliyetini ve işin sürdürülebilirliğini hayal edebiliyor musunuz?
En pahalı protein kaynağı olan balık ununun fiyatı yanılmıyorsam 4.5 lira/kg. Bu demektir ki oldukça iyimser bir tahminle aylık 13500 liralık bir girdi söz konusu. Ekipmanların yatırımı, amortismanı, personel harcamaları düşünüldüğünde geriye kalanın çok tatminkar olmayacağı kanısındayım. Kaldı ki yem üreticilerinin tedarikçisi olacaksanız günlük en az 1 tonluk bir üretimi hedeflemelisiniz. Bu da günlük 40 ton atık yani yaklaşık 1000 büyükbaş hayvanlık bir besihanenin gübre çıktısı demek.(rakamlar dipterra.com sitesinden alınmıştır).
Parakende satış çok daha rasyonel çünkü larvanın kg fiyatı alternatifleri düşünüldüğünde oldukça iyi kalıyor. 
Butik ölçekli organik sertifikasyonu olan veya olmayan yumurta üreticilerinin tedarikçisi olmak da iyi bir seçenek. Ya da BSF üreticisi olurken yumurta üretimini de sisteme eklemek ya da yumurta üreticisiyseniz BSF üretimi yapmaya başlamak. Kendi ihtiyacını karşılamak için. 
Son olarak söyleceklerimin pazarlama formasyonuna sahip birinin filtre etmesini çok isterdim ancak henüz kimsenin bilmediği bir ürün söz konusu olduğunda yani henüz pazar mevcut değilken üretici sayısının artmasının pazarlama ve farkındalık aktivitelerinin artmasına bağlı olarak rekabetin değil pazarın oluşması ve büyümesine hizmet eder kanısındayım. Halen üzerinde çalıştığını bildigim küçük üreticilerin rekabet endişesi taşımadan üretici sayısını artıracak bir strateji benimsemesi, çevresinde bulunanları heveslendirip işbirliği yaparak, deneyimlerini paylaşarak ve tartışarak pazarı büyütebileceklerinin bilincinde olmaları gerekiyor.

1 yorum:

  1. Bu Vurguladığınız Hayati Önem Taşıyor

    "Halen üzerinde çalıştığını bildigim küçük üreticilerin rekabet endişesi taşımadan üretici sayısını artıracak bir strateji benimsemesi, çevresinde bulunanları heveslendirip işbirliği yaparak, deneyimlerini paylaşarak ve tartışarak pazarı büyütebileceklerinin bilincinde olmaları gerekiyor."

    YanıtlaSil