Black Soldier Fly yetiştirciliği AB mevzuatında beklenen
değişikliklerin Temmuz ayında gerçekleşmesi ile birlikte patlama yaşıyor. İlk
BSFL ürünlerinin 2018 yılının başında Avrupa ülkelerinde kullanılmaya
başlanacağı öngörülüyor. Güney Afrika Cumhuriyetinde üretim yapan Agriprotein firması Suudi Arabistanda üç üretim merkezini 2018 yılında faaliyete geçiriyor. Suudi Arabistan bu
merkezlerin açılması ile birlikte kanatlı üretiminde kendi kendine yeten bir
ülke olmakla ve sınırlı tatlı su kaynakları nedeni ile yem hammaddesi üretiminde
sağlayacağı çevresel tasarruflarla öğünüyor. Fransız Ynsect ve Hollandalı Protix devasa kapasiteli böcek üretim çiftliklerini hayata geçiriyor.
Ülkemizde geçtiğimiz yıl 155
milyon dolarlık yem hammadesi ithalatı gerçekleştirildi ve yüksek balık unu
talebi nedeni ile Karadenizdeki türlerin %60'ının aşırı avlanmaya bağlı olarak
tehdit altında olduğu söyleniyor. Aynı risk Akdeniz ekosistemi için de geçerli.
Öte yandan en son 2013 yılında görülen ve dönemsel olarak Peru kıyılarında yaşanan
El Nino kasırgası balık unu market fiyatlarını belirleyen en önemli faktör. Birkaç
yıl daha 1200-1700 dolar arasında seyretmesi öngörülen balık unu fiyatları
meteorolojik bir sürprize bağlı olarak bir anda iki katına çıkabilir. Üretilen
her 1 pound somon balığı proteini için 1.3 pound balık unu kullanılıyor. 2013 yılında doğal ortamlarında avlanan balık miktarını geçen ve önümüzdeki
10 yıl içerisinde tüm balık proteini üretiminin %68'ini
oluşturacak kültür balıkçılığı üretimi için ise elimizdeki seçeneklerle sürdürülemez bir durum söz konusu.
Balık yetiştiriciliğinde balık unun önemli bir alternatifi böcek proteini ve
önümüzdeki 5 yılda balık yemi hammaddesi
olarak %5 pay sahibi olacak. Bunun market değeri ise 1.6 milyar dolar. Ülkemizde
bu alanda yürütmeye çalıştığım farkındalık ve lobi faaliyetleri çerçevesinde
Tarım Bakanlığı, Üniversiteler, Ziraat bankası yetkililerine durumu aktardım. Fazlası ile ilişki kurmaya
çalıştığım için üniversitelerden bir katkı gelmeyeceğinden nerede ise eminim. Devletin
duyarlılığını ise yaşayıp göreceğiz.
Önemli bir bilgi ve deneyim gerektiren böcek yetiştiriciliği konusunda sabırlı ve istikrarlı çalışmalara ihtiyaç var. Girişimcilerin
önemli bir kısmında konunun ticari bir değer kazanması için gerekli sabır ve
teorik altyapı eksikliği bunun yanında gereksiz bir kıskançlık gözlemliyorum. İyi eğitim almış, çevre duyarlılığı yüksek, nitelikli üreticilerin ise bu alanda kilit bir öneme
sahip olduğu kanısındayım. Onlar da biraz entellektüel kibir, biraz tuzu kuruluk ve yaşama bakış
farklılıkları nedeni ile işin ticari boyutuna mesafeli duruyorlar. Avrupada bu alana
ayrılmış fonları kullanan çevre örgütlerinin gerçekleştirdiği pilot çalışmalar büyük sermaye gruplarına karşı küçük
girişimci ve işletmeler lehine rol oynayarak ihtiyaç duyulan bilgi ve
deneyimi oluşturuyor, raporluyor ve
paylaşıyorlar. Bizim de benzer modelleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Bir kez
daha neler yapabileceğimizi değerlendirelim ve tarihe not düşeyim istedim.