27 Kasım 2019 Çarşamba

BSF larvalarının kullanılmasında yasal bir engel yok





Geçtiğimiz yıl Ekim ayında CİMER’e böceklerin yem hammadesi olarak kullanımına ilişkin başvuru yapmıştım.

Ülkemizde giderek artan bir yem ham maddesi açığı var. Ekilebilir alanların ve temiz su kaynaklarının önemli bir bölümü yem ham maddesi üretimine ayrılmış durumda. Üretim sırasında önemli bir karbon ayak izi bırakılıyor. Özetle durum sürdürülebilir değil. Yem maliyetlerinin en önemli kısmını hayvansal protein oluşturuyor ve bu konuda nerede ise tek alternatif balık unu. Balık unu fiyatları dolar bazında tüm dünyada artıyor ve aşırı avlanmaya bağlı okyanus ekosistemi de tehdit altında. Ülkemiz gerek soya proteinini gerek balık ununu tüketimimizi karşılamadığı için ithal ediyor ve yem fiyatları giderek artıyor. Gelişmiş ülkelerde böcek proteini yem içeriğinde alternatif hayvansal protein kaynağı olarak giderek artan oranda kullanılmaya, regülasyonlar değiştirilmeye ve devasa kapasiteli böcek çiftlikleri kurulmaya başlandı. AB, Kanada gibi ülkeler yönetmeliklerini geçtiğimiz yıl yeniden düzenleyerek böceklerin balık ve tavuk yemi olarak kullanımına izin verdiler. Ülkemizde bu konuda hem farkındalık hem de mevzuat olmadığı için üretim yapılmıyor. Oysa atıkları proteine dönüştüren böcek yetiştiriciliği büyük yararlar sağlıyor. Hem ekonomik hem ekolojik olarak. Konuyu Tarım bakanlığı yem dairesi ile görüşerek bir dosyayı ilettim. Yem daire başkanı Kayahan Bey konuyla çok ilgilendi ancak desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Özet olarak; Tarım bakanlığının konu ile ilgili mevzuatı hazırlaması ve biran önce bu konuda bir farkındalığın oluşturulması ülke menfaatine olacaktır.

Başvuruma aşağıdaki cevabı almıştım:

Sayın Tamer ÇALIKOĞLU Mustafa Kemal Mah. 2091 Sok. No:10 Çankaya/ANKARA İlgi : 27.09.2018 tarihli 1801838044 numaralı başvurunuz. İlgi yazınız incelenmiş olup; böceklerden elde edilen proteinlerin yemlerde yem hammaddesi olarak kullanımına ilişkin, halen yürürlükte olan Yemlerin Piyasaya Sunumu ve Kullanımı Hakkındaki Yönetmelikte belirtildiği üzere "Gıda amaçlı olmayan hayvan yemleri için yem maddeleri kategorileri" olarak belirlenmiştir. Ayrıca AB mevzuatları kapsamında, kanatlı hayvanların böcek proteinleri ile beslenmesinde herhangi bir serbestlik bulunmamaktadır. Bakanlığımızın uzman görüşleri, böceklerin gıda amaçlı beslenen hayvanların beslenmesinde kullanılamayacağı yönündedir. Bu itibarla çiflik ortamında üretilmiş olan böcekler, yukarıda belirtilen yönetmelik kapsamında değerlendirilmelidir. Bilgilerinize sunulur.
Harun SEÇKİN
 Bakan a. Genel Müdür Yardımcısı V

Cevap yazısının "harika" Türkçesine ek olarak dikkat çeken nokta Avrupa Birliği mevzuatında balık yemi olarak kullanımına izin verilmiş olması değil tavuk yemi olarak henüz izin verilmemiş olmasının referans alınarak “Bakanlığımızın uzman görüşleri, böceklerin gıda amaçlı beslenen hayvanların beslenmesinde kullanılamayacağı yönündedir” ifadesine dayanak yapılması.

İlgili yazıda dayanak olarak gösterilen “Yemlerin Piyasaya Sunumu ve Kullanımı Hakkındaki Yönetmelik” dikkatli bir şekilde okudum. Bizleri ilgilendiren birkaç nokta var

1-  Kısıtlama ve yasaklar
2-  MADDE 7 – (1) Hayvan besleme amacıyla piyasaya arz edilen yemler, kullanımı yasaklanan maddeleri içeremez, kısıtlanan maddeleri ise ancak belirlenen sınırlarda içerebilir. Yasaklı maddeler ve kısıtlanan maddeler Ek-2’de belirtilmiştir. Acil önlem alınması gereken durumlarda Ek-2’de yapılacak değişiklik prosedürü tamamlanıncaya kadar, ihtiyati tedbir olarak Bakanlık, bazı yem maddelerinin kullanımını geçici olarak yasaklayabilir veya kısıtlayabilir.


Bakıyoruz Ek-2 listesine böceklerle ilgili bir kısıtlama yok.

Yasaklı maddeler
1. Hormon ve hormon benzeri maddeler,
2. Koksidiyostatlar ve histomonostatlar haricinde, yem katkı maddesi olarak antibiyotikler ve ilaç niteliğindeki maddeler,
3. Hayvansal proteinler (Et-kemik unu, kemik unu, kan unu ve diğer kan ürünleri, tavuk unu, balık unu, hidrolize protein, ve benzeri) ile hayvansal orijinli organik DCP (Dikalsiyum Fosfat) ve TCP (Tirikalsiyum Fosfat)’nin, sığır, koyun, keçi gibi geviş getiren (ruminant) hayvanlarda kullanılması ve yemlerine katılması yasaktır. Aşağıdaki ürünler bu yasaklama kapsamı dışındadır:
-Süt ve süt ürünleri,
-Yumurta ve yumurta ürünleri,
- Jelatin (ruminant menşeili olmayanlar ve sadece yem katkılarında kullanılanlar)
4. Atık yağlar ve bu yağlardan elde edilen ürünler,
5. Kürk hayvanlarının beslenmesi hariç restoran ve yemekhane artıkları,
6. Gübre, idrar ve herhangi bir işleme veya karışıma maruz kalmamış sindirim sistemi içeriği,
7. Tanenli maddeler ile muamele edilen deri ve deri artıkları,
8. Hasattan sonra bitki koruma ürünleri ile özel işleme tabi tutulan tohumluklar ve diğer bitkisel çoğaltım materyalleri ve onlardan elde edilen yan ürünler,
9. 31/12/2009 tarih ve 27449 sayılı 4 üncü mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan “Biyosidal Ürünler Yönetmeliği” nin Ek-A’sında yer alan odun koruyucuları gibi biyosidal ürünler ile muamele edilmiş odun, talaş ve bunların tozları,
10. Her türlü kentsel ve endüstriyel atık sulardan elde edilen nihai atıklar,
11. Ev atığı gibi katı kentsel atıklar,
12. Tarım ve gıda sanayinde kullanılan ürünlerin ambalajları ya da ambalaj parçaları,
13. N-Alkanlarda kültürü yapılan Candida cinsi mayalardan elde edilen protein ürünleri.


3   MADDE 23 – (1) Bakanlık, ürün özellikleri hakkında bilgi oluşturmak ve bilgi alış verişini kolaylaştırmak, yem maddeleri ve karma yemlerin etiketlendirilmesinde ve yem sektöründe kullanılmak üzere yem maddeleri kataloğu hazırlar ve Bakanlığın internet sitesinde yayımlar. Bu katalog ihtiyaca göre ilgili sektör paydaşları ile birlikte görüşülerek değiştirilebilir ve güncellenebilir.



Doğal olarak herhalde bu listede böcekler olmadığı için kullanıma izin verilmiyor olmalı diye düşünüyoruz. Bakanlığın ilan ettiği katalog  meğer Avrupa Birliğinin kataloğuymuş. Ne güzel. Tıklıyoruz.


“Terrestrial invertebrates” karasal omurgasızlar olarak açıkça böcekleri tanımlıyor ve listede var. Canlı olarak verilmesinde hiçbir kısıt yok iken ölü ve işlenmiş olarak Avrupa Birliğinin "REGULATION (EC) No 1069/2009 OF THE EUROPEAN PARLIAMENT AND OF THE COUNCIL"
Başlıklı düzenlemesine atıf yapılıyor. Bu düzenlemede mezbaha(rendering ürünler) ve yemek atıklarını içeren Ketogori 3 yem hammaddeleri içinde değerlendiriliyor. Böceklerin bu kapsamda değerlendirilmesinden kaynaklanan sorunlar nedeni ile Avrupa Birliği Temmuz ayında yayınladığı(COMMISSION REGULATION (EU) 2017/893 of 24 May 2017) düzenleme ile böceklerin balık yemi olarak kullanımın önünü açmış ve aşağıdaki türlerle ilgili kısıtlamayı kaldırmıştı. Ayrıca bu yönetmelik diğer düzenlemelerdeki böceklerin kullanımı ile ilgili diğer çapakları da temizlemişti.
Ne diyor bu düzenleme diye bakıyoruz.

" Processed animal protein derived from farmed insects, intended for the production of feed for farmed animals other than fur animals, may only be obtained from the following insect species: (i) Black Soldier Fly (Hermetia illucens) and Common Housefly (Musca domestica); (ii) Yellow Mealworm (Tenebrio molitor) and Lesser Mealworm (Alphitobius diaperinus); (iii) House cricket (Acheta domesticus), Banded cricket (Gryllodes sigillatus) and Field Cricket (Gryllus assimilis).’;”

2 2.  the substrate for the feeding of insects may only contain products of non-animal origin or the following products of animal origin of Category 3 material:
a.        — fishmeal,
b.       — blood products from non-ruminants,
c.        — di and tricalcium phosphate of animal origin,
d.       — hydrolysed proteins from non-ruminants,
e.        — hydrolysed proteins from hides and skins of ruminants,
f.        — gelatine and collagen from non-ruminants,
g.        — eggs and egg products,
h.       — milk, milk based-products, milk-derived products and colostrum,
i.        — honey,
j.         — rendered fats;
3-      the substrate for the feeding of insects and the insects or their larvae have not been in contact with any other materials of animal origin than those mentioned in point (2) and the substrate did not contain manure, catering waste or other waste.’;"

İçinde BSF larvalarının da olduğu bazı böcek türlerinin yem hammadesi olarak kullanılmasını onaylıyor. Ancak bu böceklerin beslenmeleri konusunda bazı kısıtlamalar getirmiş. 

Özet:

BSF larvalarının yem olarak kullanımı ile ilgili yasal bir engel yoktur. Bakanlıktan bana verilen "uzman görüşü olarak uygun görülmemiştir" ifadesi yönetmeliklerin üstünde yer alamaz. BSFL Yönetmeliklerde atıfta bulunulan yem kataloglarında hammadde olarak(Karada yaşayan omurgasız) yer almaktadır.
Avrupa Birliğinin konu ile ilgili daha net bir çerçeve sunduğu ve balık yemi olarak kullanılabileceğine ilişkin 2017 tarihli düzenlemenin bizim mevzuatımızda karşılığı yoktur. Bakanlığın bir kısıtlama yapacaksa benzer bir düzenleme yapması gerekiyor. 
Bakanlık ilgili dairelerinin konu hakkında bilgi sahibi olduklarını hiç sanmıyorum. Bu değişikliklerden, yem kataloglarında bir hammadde olarak böceklerin yer aldığından haberdar olduklarından da emin değilim. Üretici adaylarının işin mevzuat tarafına hakim olarak resmi izin için  başvuru yaptıklarında ilgili bürokratları yönlendirebilmeleri açısından bilgi sahibi olmalarında yarar var. İster ticari, ister çevreci, ister romantik, her ne motivasyonla olursa olsun bu konuda Bakanlığın yönlendirilmesine katkıda bulunmanın, peşinen verilecek ”uzmanlarımız uygun bulmuyor, yönetmelik izin vermiyor” gibi gerekçelerin ne hukuki ne bilimsel bir altyapısının olmadığını bilmenin yararlı olacağı kanısındayım. 
Avustralyada hayvanların doğal gıdası olan hiçbir yem hammaddesi(elbbette böceklerde) üretimi izne tabi değil. Amerikada FDA BSF larvalarını güvenli bir hammadde olarak balık ve tavuk yemi olarak öneriyor. Avrupa balık için izin verdi 2020 de tavuk için de çıkacağı kesin gibi görünüyor. Kanada da serbest. Ama bizim Bakanlık uzmanlarımız yasal bir engel yok ama "uygun" bulmuyoruz diyorlar.  İşimiz çok zor arkadaşlar. 
Bu yazıyı hazırlamak yarım günümü aldı. Katkı verecek ya da düzeltme yapacak arkadaşlar olursa çok memnun olurum. 

25 Kasım 2019 Pazartesi

Sezon değerlendirmesi




Bu yaz ve sonbaharda yeni bazı denemeler gerçekleştirme olanağımız oldu. Başlıklar halinde paylaşmak istiyorum.

Setup
Tül kafeslerle yapılan üretim tekniği oldukça verimli. Tül başına 7000 civarı sinek ile ortalama 6 günlük süre sonunda 20-25 gr yumurta verimi elde ettim. Bunu kış koşullarına göre tüm sezona yayacak olursak 10-15 gr olarak hesaplamak lazım. Yumurta toplamak için nem tutmayan ve ağırılığı bilinen yumurta yatakları çok iyi çalıştı. İstenmeyen yerlere bırakılan yumurta miktarı oldukça azdı.




Işık
Yaz döneminde ışık sorunu olmadı ancak. Gece yaptığım denemelerde https://www.evoconsys.com/products.html bu ürünün çalıştığını gözlemledim. Tamamen tesadüf eseri kullandığım bir “noname” beyaz LED lambadan da benzer bir sonuç aldım. “İndoor” üretim için özellikle sert kışı olan bölgelerde düşük maliyetli bir çözüm olabilir. Kışın sürdüreceğim üretimlerde alacağım sonuçları paylaşacağım.




Isı
Isı alt sınırının 30 dereceden aşağı düşmemesini öneriyorum. Katı yakıtla ısınan bir kalorifer sistemi ile sonbaharda 30 derece civarında bir ortam ısısı sağlamam mümkün oldu. Yumurta veriminde çok önemli bir parametre.

Larva beslenmesi
Kaba talaş ile larva beslenme ortamının havalandırılmasını denedim. Larvalar son derece sağlıklı bir şekilde beslendiler ve büyüdüler. Eğer kendi tavuklarınızı besleyecekseniz kesinlikle öneriririm. Hiç elemeden önlerine atıldığında keyifle ayıklayarak tüketiyorlar. Ancak bu ortam eleme aşamasında büyük sorun yaratıyor.

Orta ölçekli bir üretim düşünüyorsanız cinsine göre atıkların mutlaka parçalanması (max 0.5 cm büyüklüğünde)ya da fermete edilmesi gerekiyor. İskenderunda yaşayan Hasan Bey larva beslenmesi konusunda harika bir deneyim yaşıyor. Bu konuda benim ondan öğreneceklerim var. Kıyma makinası ile macun kıvamına getirilmiş atıklar hem larvaların beslenmesi hem de elenmesi sırasında önemli bir işçilik avantajı sağlıyor.

Otomasyon
BSF yetiştirme ortamının otomasyonu şart. Her gün yapılacak işlerin rollerine göre personelin önüne düşmesi, üretim kapasitesinin izlenmesi, sorunların erken tespiti, iklimlendirme gibi servisleri içeren web tabanlı bir yazılım oldukça ilerlemiş durumda. Bir ay içerisinde devreye almayı planlıyoruz.

Fizibilite
2000 tavukluk görece küçük ölçekli bir yumurta tavuğu işletmesi için fizibilite çalışması gerçekleştirdik. Yatırım maliyetleri yüksek gibi görünüyor ancak yatırım maliyetlerinin 4-5 yıl içerisinde geri döneceği hesaplandı.


Görüşmeler
Birkaç belediye ile atıkların değerlendirilmesi ve bir döngüsel ekonomik model olarak tavuk yetiştiriciliğini önerdik. Bir miktar hayal kırıklığı yaşadığımızı söyleyebilirim. Başlangıçta heyecanla karşılamalarına rağmen ya “daha önemli” işleri var ya da ben iyi anlatamadığım için henüz yol alamadık. Yönetmelik konusunda hala bir ilerleme sağlayabilmiş değiliz. Bakan yardımcısı seviyesinde lobi yapmaya çalışıyoruz.

Araştırma Kümesi
200 tavukluk bir araştırma kümesi kurduk. Yem hammaddesi olarak soya proteini yerine bsf larva proteinin ikamesi konusunu çalışıyoruz.
Tesisdeki kış aylarında ortaya çıkabilecek olan verim değişikliklerini ve sorunları bu ölçekte deneyimleme fırsatımız olacak. Bundan sonraki aşama larvaların yan ürünleri üzerine yapılacak denemeler olacak(Yağ-Kitin-Melanin vb).


Magoterapi
İlginç bir alan olan Magoterapi FDA tarafından “medical device” olarak onaylanmış. Larvaların diyabetik ayak yaraları, yatak yaraları, enfekte ülsere iyileşmeyen yaralarda mikrodebridman yaparak iyileşmeyi hızlandırıcı bir etkisi var. Medipol üniversitenin 60 saatlik(Bu kadar uzun sürede ne anlatacakları merak konusu) bir sertifikasyon programı var. Sertifika almış 4 doktor var. Son dönemde Ülkemizde şaşırtıcı bir şekilde yönetmeliği de mevcut. Hacamat, sülük, mezoterapi gibi uygulamalarla aynı kategoride değerlendirilerek Destekleyici Tıp Genel Müdürlüğünün çalışma alanına dahil edilmiş. Yeşil sineklerin larvaları kullanılıyor ve steril olarak üretilmeleri lazım. 2-4 günlük uygulama sonunda harika sonuçlar elde edilmiş. BSF larvaları sadece mikrodebridman değil aynı zamanda doku rejenerasyonunu hızlandıran ve antibakteriyel özellikleri olan enzimler salgıladığı için büyük potansiyele sahip. Sadece doktorlar uygulayabiliyor. Ülkemizde bu türün uygulandığını sanmıyorum



x