Bu yazıda böcek yetiştiriciliğine başka bir açıdan bakalım. Her şey yem içeriğinde sürdürülebilir hayvansal protein ve enerji kaynağı olarak böceklerin kullanılması (soya ve balık unu yerine) ile başladı. Yüzlerce startup firma, akan fonlar, kurulan büyük tesisler, pek söz edilmeyen başarısızlık hikayeleri, yüksek maliyet nedeniyle rekabet sorunları, her yıl bir önceki yılın iki katı sayıda yayınlanan ama hayatta karşılığı olmayan araştırma makaleleri ile karmaşık bir süreç sürüyor. Böcek proteini çevresel etkisi düşük de olsa, soya ve balık ununa göre kapanacak gibi durmayan büyük maliyet farkı nedeniyle rekabet sorunu yaşıyor. Ama döngüsel ekonomi mantığı içerisinde atıkları, böcekleri kullanarak çiftlik hayvanları yemleri üzerinden besin zincirine kazandırmak hala kulağa çok hoş geliyor.
Son ürüne baktığımızda tavuk, balık, domuz, süt, yumurta vb. gıda
olarak temel protein kaynaklarımız. Oysa böcekleri gıda güvenliğine uygun bir
şekilde üreterek, işlenmiş hallerini besinlerin içerisinde doğrudan tüketmek konusunda
her an bir kırılma yaşanabilir. Yani yeme alışkanlıklarımızı değiştirmeden, örneğin
hamburgerin içerisinde tüketicinin lezzet açısından fark edilmeyecek oranlarda kullanılmasından
söz ediyorum. 2025 yılında yapılmış bir çalışma %10 düzeyine kadar duyusal bir
fark yaratmadan hamburger içeriğinde kullanılabileceğini gösteriyor. Et
dışındaki bazı gıda ürünlerinin besin değerlerini artırmak amacıyla
kullanılmasına zaten yasal düzenlemelerle (şimdilik sadece un kurdu) izin
verilmiş durumda. Böcek proteinin besin değeri açısından mevcut protein
kaynaklarımızla karşılaştırıldığında fazlası var eksiği yok. Mevcut gıda
sistemi, yarattığı çevresel etki nedeni ile böceklerin gıda olarak
kullanılmasını sürecini, sistem ve endüstri henüz hazır olmasa da beklenmedik
ölçüde hızlandırabilir.
Böcek proteininin, konvansiyonel protein kaynaklarıyla
hazırlanan ürünlerin, yani gıdaların içeriğine düşük oranlarda bile girmesi
endüstrinin önündeki maliyet engellini ortadan kaldıracaktır. Zaten gıda olarak
tüketebileceğimiz kalitede bir protein kaynağını çiftlik hayvanlarına yedirip bu
hayvanları tüketmemizin kültürel nedenler dışında mantıksal bir açıklaması da
bulunmuyor. Bu perspektiften yapılan analizler Excelde hazırlanan fizibilite
raporlarında yeşil ışığı yakıyor
Böcek proteini, yüksek katma değerli ürünler ve gıda olarak
tüketilmesi dışında yem endüstrisi için fazlasıyla kaliteli bir ürün. Bu nedenle gelecek
vizyonunu yem dışındaki endüstriler için hammadde kaynağı olarak belirlemek
gerekiyor. Araştırmaların da gıda güvenliği ama daha önemlisi verimli ve temiz üretim
konusuna odaklanması şart.
Özet olarak karlılığın, çevresel yararın ve açlığın kültürel
engelleri aşacağını düşünüyorum. Ülkemizde bile.. Dünyanın en büyük üretim
tesisini kurmakta olan Enorm firması Black Soldier Fly larvalarının gıda olarak
kullanılması için izin başvurusunu yapmıştı. Böcek çiftçiliğinde çok uzak
olmayan bir gelecekte resim tamamen değişecek gibi duruyor. Tarım Bakanlığı
yetkilileri ise olan biteni seyretmeye devam ediyor.
Son olarak geçtiğimiz hafta sonu Manisadaki kuş fuarına sevgili
dostum Dr. Fethi Halepliler ile gittim. Bambaşka bir dünya. Çok eğlendim. Yem standlarını
gezerken Delta firmasının YK-TR-5900555 numaralı yem imalat ruhsatıyla
üretilmiş un kurdu protein tozunu gördüm. Yem içeriğinde kullanılmasında zaten
sıkıntı yok ama un kurdu üretim izni nasıl alınmış bilmiyorum. Tarım bakanlığına başvuran
üretici adayları firma ile konuşarak mevzuat engelini nasıl aştıklarını konuşabilirler.
Hocam mail attım size bakabilir misiniz
YanıtlaSilHocam merhaba. Size Azerbaycandan yazıyorum. Sizinle nasıl iletişime keçebiliriz? İlminizden, bilgilerinizden yararlanmaq, böcek üretimi ile ilgili sizin tavsiyyelerinizi almak istiyoruz, bize yardımcı olurmusunuz? Size mail üzerinden de yazdım. Lütfen bakabilir mizsiniz?
YanıtlaSil